14 Nisan 2012 Cumartesi

Roma'ya Gideceklere Tavsiyeler (son bölüm)


   Vatikana gidecekler için, metro duraklarından Cipro'yu önereceklerdir. Kulak asmayın Ottaviano çok daha yakındır. Ama daha önce bahsettim ya yol kıyısındaki yiyecek içecek tükanlarından uzak durun. Bu yol üzerinde yolunuza bir sürü amatör rehber çıkacaktır. Vallahi biz itibar etmediğimizden haklarında yorum yapamayacağım. 
   Vatikana gittiğinizde ilk önce kocaman Sen Piyetro meydanına çıkıyorsunuz, insan önce bir afallıyor. Her taraftan heykel fışkırıyor,  Biraz fotoğraf çektikten sonra katedralin sağ tarafındaki semiz kuyruğa bi an önce dahlolmakta fayda var. Neticede burası bir ülke ve girişte kontrol var. Kuyruğun cesameti sizi korkutmasın hızlı ilerliyor. 
   İlk önce santrfüj etkisine kapılıp Aziz Piyetro katedralinin içine giriyorsunuz. Ömrümde bu kadar heykelin ve yaldızın olduğu başka bir tapınak görmedim. Papanın mesai yeri  böyleyse lojmanı kimbilir nasıldır ?.. Mikelanjelonun eserlerinin önü çok kalabalık. İçeride hristiyanların tefekküre dalacağı pek sessiz küçücük bir şapel de var. Girdim, sıralara oturdum, ağlayanları seyrettim ama pek tefekküre dalamadım. Katoliklik bana uzak galiba, gösterişli vitrinleri sevmiyorum.  Sembolik olarak geleneksel kıyafetleri içinde İsviçreli muhafızlar var. Ama ciddi tıfıllar, nebliyim ben daha yeniçerivari birşeyler beklemiştim. Yine de içeride takımelbiseligizlikulaklıklıürkütücüiriyarı güvenlik görevlileri işi sıkı tutuyor. Katedralin üst katına tembelliğimizden çıkmadık. Naçizane önerim fazla kalabalık olmayan bir köşe bulun ve bir yarım saat kadar etrafı seyredin. Mümkünse güneşli bir günde gidin, pencerelerden süzülen güneş ışıklarının heykeller üstündeki etkisine bakın. Ruhta hoş okşamalar yaratabiliyor. (amanın da, kadın romanı cümlesi kurdum !)

   Katedralden çıkınca hemen sağda Vatikan Postanesi var. Posta hizmetleri İtalyanlarınkinden çok daha hızlı olduğundan, tanıdıklara buradan kart göndermekte fayda var. Kalem veriyorlar ama yanınızda permanent kalem olursa çok iyi olur. Bizim gönderdiğimiz kartların alayının yazıları silinmiş. Burada ufak tefek hediyelik, biblo, ıvırzıvır satışı da yapılıyor.

   Çıktınız Sen Piyetro meydanına. Sola dönerseniz Sistin Şapeli var. Muhteşem tavan fresklerini görmek için girebilirsiniz. Bilet 15 yuro. Romapass geçmiyor (çünkü orası Roma değil, Vatikan). Kuyruk çok uzun, içeride kalma süresi sınırlı. Biz pas geçtik. Meydandan doğruca aşağıya bakarsanız Sen Ancelo Kal'asını görürsünüz (Castel Sant'Angelo). Benim önerim kaleye gördüğünüz yoldan değil, iki sol tarafından kalan "Borgo Pio" yolundan gitmenizdir. Burası trafiğe kapalı, yorulan ayacıklarınızı dinlendireceğiniz güzel sokak kafeleri, lokantaları var. Fiyatlar ehven, kendine özgü bissürü romanesk dükkanlar da cabası. Neyse, Borgo Pio'nun çıkışında sola dönüyor ve Sen Ancelo kalesinin girişine varıyorsunuz.  Ponte Sen Ancelo'da (kalenin hemen yanındaki bol melek heykelli köprü) bir foto çekiyorsunuz ve kalenin girişine yöneliyorsunuz. Giriş 5 yuro, (romapas varsa ücretsiz tabiyki). 
   Kale ilginç. Çok değişik kulvarlardan geze geze sonunda terasa ulaşıyorsunuz.  Terasın güzel bir Roma manzarası var. En tepedeki kılıçlı Cebrail heykeli, her an şişlenecekmişsiniz hissi verse de etkileyici. 


   Burada : oraya gitmeye niyetlenenlere bedavadan yapacakları bir sürreal deney tarifi veriyorum. Malzemeler : Bir adet Sen Piyetro Katedrali-Bir adet Sen Ancelo Kalesi-Bir adet dijital fotoğraf makinesi.
Sen Ancelo kalesinin önünden gözünüzle Sen Piyetro katedraline bakın, bir de vizörden bakın. Bu işi bir kaç kez yapın. Ben aradaki farkı bilimsel altyapımla açıklayamadım. Okuyan ve deneyen olursa mantıklı açıklamalarını merakla bekliyorum...

   Eğer Roma'da betondan taştan sıkılır ve yeşillik görmek isterseniz yakınlarda Tivoli kasabası var. Metronun Ponte Mammolo istasyonunda bu yakın kasabaya otobüsler kalkıyor (CO-TRAL). Bilet 2 yuro. 30-45 dakika süren bir yolculuktan sonra Tivoli'desiniz. Dar sokakları, çiçek pazarları ile klasik bir İtalyan Kasabası. Farklılığı, bahçelerinde. Roma'daki kompradorlar Roma'ya nisbeten yüksek rakımlı bu yere güzel kaşaneler inşa edip görkemli bahçeler işlemişler. İşlemişler diyorum çünkü bahçeler adeta dantel dantel işlenmiş.  Bunların en ünlüsü Villa d'Este. Otobüsten son durağa varmadan kasabanın merkezinde inin, sorunca göstereceklerdir. Bilet 8 yuro (ama değer).  






   Tivoli yoluna ülkemi çağrıştıran işyerlerinin kuntastik tabelaları aşağıda görüldüğü gibidir.


  Roma'nın sokak sanatçıları ise ilginç atraksiyonlarla turist yolmanın adeta kitabını yazmışlar. En hoşuma gidenlerini merak edenler bir zahmet aşağıdaki videoyu tıklayıversinler..


   Geldik küçük tanıtımımızın sonuna... Elbette ki yazamadığım bir çok şey var. Ama kısaca aklımda kalanlar böyle. Zaten gezi yazarlığı gibi bir iddiam yok. Ama gidecek olursanız yararlı olabileceğini düşündüğüm bir kaç önerim umarım siz okuyanların işine yarar...

   Bol seyahatli, bol okumalı, bol izlemeli günler dilerim. Demirbank Güveninizin Eseri, Demirbank... (bir de o vardı diil mi ?)

4 yorum:

  1. şu panoramik fotoların sırrını çok merak ettim. Çok güzel görünüyorlar, eline sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Valla en sefilinden bir dijital makinemiz var. Panoramik foto özelliği de varmış, onu kullanıyoruz. Bi tek Diloş'lu fotoğrafta bir cinlik yapıp her karede onu çektim. Budur yani..

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil