24 Aralık 2012 Pazartesi

"Taken 2" Ben Almayayım.

   Daha en başında Arnavutluk'taki bir mezarlıkta birbirleriyle kötü bir İngilizceyle konuşan Arnavutlar görünce filmin kalitesini az çok idrak ediyoruz. Ama hazır oturmuşken bari sonunu getirelim diyoruz. Film bitince de bazı tespitlerimiz oluyor tabiy ki. Nedir :

  1. Türkiye'deki bütün kadınlar ninjadır.
  2. İstanbul Üniversitesi rektörlük binası aslında bir Arnavutluk Bakanlığıdır.
  3. İstanbul polisinin tamamı Murat 131 kullanmaktadır.
  4. İstanbul'un tamamı camilerden ve izbe hanlardan oluşmaktadır.
  5. Amerikada otomatik vitesli otomobilde ehliyet alamayan ergen irileri Tahtakale'nin daracık sokaklarında manda kasa manuel vitesli Mersedes'i Şoför Nebahat'ten daha iyi kullanabilmektedir.
  6. Kapalıçarşının damında 30 sn. arayla el bombaları fırlatılabilir. Kimse de birşey demez, polis gelmez.
  7. Arnavutluk Türkiye arasındaki bir bağ kulübesine kondurulan dandik bariyer ve bayrak direği ile 0 (yazı ile sıfır) kontrolle çalışan bir gümrük kapımız vardır (varmıştır). Bir pasaport uzaktan gösterilerek, üç araba dolusu adam hoppadanak geçilebilmektedir.
  8. Tüm Arnavutlar (kendi aralarında maç izlerken bile) aksanlı ingilizce konuşurken hiç bir Türk ingilizce bilmemekte, çay ısmarlanırken "-one please"i anlayan çaycımız üstüne ancak "-afiyet olsun." diyebilmektedir.
  9. Bir emekli CIA ajanı, iki düzine (belki de daha fazla. 20'den sonra saymadım) Arnavuta bedeldir.
  10. Arnavutlar çok hayın, intikamcı, ikiyüzlü, riyakar, arkadan vuran, kötü nişancı, dürümle beslenen, alabruz traşlı (sadece en kötü Arnavutbaşının saçları vardı), çoğunlukla göbekli, hep siyah araba kullanan, Galatasaray taraftarı karbon bazlı organizmalardır.
  11. İstanbul'daki develer gösterilmemiştir.  (Açıklama : yönetmen Megaton Bey (vallahi adamın soyadı bu !), ülkemizin imajını zedelememek için zarif bir çabayla develeri çekmeyi kasten unutmuştur).
  12. Kapalıçarşının tepelerinde el bombaları salladıktan, bir sürü polis aracını darmadağın ettikten, iki düzine kadar insanı öldürdükten, otomobille konsolosluk (hem de amerikan) binasına kapıyı hurdahaş edip girdikten sonra rahatlıkla sokaklarda dolaşılabilmektedir.
  13. 24 saat esasına göre kemençe çalan sabit amcalar vardır.
  14. 24 saat esasına göre demir kesen soğuk demirciler vardır.
  15. Gözümüzde müstesna bir yeri olan Layım Niisın'ı, "This is İstanbuuuul" (ama Kral Leonidas gibi höykününerek) nidalarıyla kubura tekmeleme isteği vardır.
  16. Yapımcı Lukbeson ve Yönetmen Olivyemegaton'u "başınıza megatonlarca murat131 düşsün" temennasıyla Lando Buzanka'ya havale etme isteği vardır.
  17. İki kişinin dövüşmesi üç kamerayla, farklı açılar, farklı yakınlıklar, farklı seslerle çekilirse aksiyonun hiç zevk vermemesi vardır.
  18. 92 dakikalık filmin 65 dakikasında Layım Niisının elinde silah vardır. Totalde 1 neoplan dolusu insanı da temize havale etmektedir.
  19. Filmin sonunda ölen kötülerötesi kötü adamla, Geceyarısı Ekspresindeki hayın gardiyan (en kötü adam) aynı şekilde ölmektedir (kafaları askıya bırakılmaktadır).
  20. Makara bir yana da : tarafsız bir gözle izlediğimiz kadarıyla bile ilk çevrimine rahmet okutan, fena halde faka basmış bir devam filmi vardır.



Gereksizce ziyan edilecek bir 92 dakikanız varsa bile önermem.

 45 milyon dolarlık bütçeyle 284 milyon dolar hasılat (gün itibarıyla) yapmış filmdir. Kapitalizme göre devamının çekilmesi kaçınılmazdır. Umarım Türkiye'de çekilmez. Zira evlat olsa sevilmez, 31 olsa çekilmezdir.
 

2 yorum:

  1. eski bir yazınız ama.. tespitlerinize bayıldım, -filmi heyecan dalgası içinde severek izlemiştim ama- fesi nasıl unutmuşlar ona şaşırdım, araya fesli birkaç kişi sıkıştırılabilirmiş yani..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyse develerin olmadığına şükredelim ;)

      Sil