Teen slasher denen bir janr var korku sinemasında. İsme aşina değilseniz bile türe aşinasınızdır. Afişe bakın, çağrışımı paldır küldür gelir. Türün duayenlerinden Sem Raimi'nin yaptığı "Evil Dead"i hatırlamayanınız varsa bundan sonrasını okumayabilir zaten !... "13 ncü Cuma"yı hatırlamayanlar koşarak uzaklaşabilirler. Türü "Cube" türüne yaklaşanı bile çekildi "The Cabin in the Woods". (Allaaam ne çok örnek verdim). Tırmalamak yerine doğrudan açıklamaya çalışayım bari. Konusu; "bir grup genç, tatil için ormana giderler ve olaylar gelişir" diye başlayan bol kanlı filmlere "teen slasher" diyoruz. İlerleyen dakikalarda gençlerin sırayla aklazarar yöntemlerle (ama genellikle çok kanlı bir şekilde) öldürüldüklerini görürüz, en tahmin edilmeyen tip canını kurtarır, son sahnede genellikle bir kılçık atılır (ki gişesi iyi olursa devamı çekilsin Bkz."13.Cuma" serisi), yazılar çıkar. İşte bu.
Fakir; seksenli yılların sonundan itibaren suyu çıkmasından dolayı, türden soğumuştur. Taa ki 2010'da "teen-slasher-comedy" türü filmimiz (türünde ilktir) gösterime girene kadar.
Filmimiz; sıradan holivut yapımı değil, basbayağı bağımsız, çok ünlü oyuncusu yok, senaryo sonuna kadar kalıplara yaslansa da asla sıradan değil, başroller cuk oturmuş (deyl nasıl digerkam, nasıl naif, nasıl sevimlidir "al eve besle" modeli), tarza nasıl çakıyor o kadar olur, üstüne üstlük pek çok yaran sahnesi mevcuttur, gülümsetmekten öte geçen gülmelere neden olabilmektedir, daha ne olsun !... Kendi halinde kahramanlarımız başlarına geleni açıklamaya çalışırken konuyu pek de güzel özetlemektedirler "bir grup üniversiteli genç, toplu intihar için haftasonu kıra çıkmış !".
Tek uyarım şudur ki : asla sabi sübyan ile seyredilmemelidir, kana alerjisi olan bünyeler zinhar yaklaşmamalıdır. Zira; filmde kırkayak türü bir yakıt tankeri cesametinde kan akmaktadır. Ağaç budama makinesine tepeüstü atlayanlar, ağaç dallarına gövdelerini geçirenler, (intiharın hertürlüsü) daha neler.... Ama türe hafif kıl kapıyorsanız, makara arkadaş grubuyla çok da güzel gider.
Kahramanlarımız burada Şerif'e suçsuzluklarını açıklamaya çalışıyorlar. (ama tuttuklarının belden üstü yok !) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder