Bu adamcağızın kafası normal çalışmıyor.
Kendi de normal değil zaten.
Allah standarttan ayırmasın (kaybedenler kulübüne de selam olsun !)
Önceki kitabı "Kubbe" tam bir zenaat eseriydi. Okurken roman gözlerimizde canlanıyor, adeta bir senaryo didikliyorduk. Başlaması gerektiği gibi başlıyor, kahramanlar-antikahramanlar-yankarakterler yerli yerine geçiyor veee "ekşın" olayor, sonu ise tam holivut filimlerindeki gibi bitiyordu.
Daha önce de Bay King'in öykülerini okumuş, kimilerine hayran kalmış, kimilerine de sövüp saymıştım. Genellikle hayalkırıklığı yaşattırmazdı ama. Bazılarından holivut senaryolar çıkarmış 500 kelimelik bir öykücüğü 1buçuk saate yedirerek "eh işte" filmler bile yapmıştı (Misery'yi tenzih ederim). Genellikle de "alacakaranlık kuşağı" tarzı ordövr tarzı yapımlara konu olmuştu.
Kitabımız Stiivın Amca'nın dört hikayesinden mürekkeptir. Her öykü içinde bir derinlik barındırır. Diğer öykülerinin aksine buradakilerde öyle fazla fantastik kuntastik ögeler (hayaletvampirkurtadamzombi) yoktur ("makul uzatma" hariç, oradaki kuntastik öge de o denli günümüze adapte olmuştur ki, fakir satır aralarında müstehzi gülümsemeler sarfetmiştir). Öyküler zor öyküler, Satırlar sert, katır kutur okunuyor. İnsan ruhunun karanlık, yıldızsız köşeleri dürtükleniyor, irkiliyor, rahatsız oluyor, ürperiyoruz. Benim favorim "Koca Şoför", "1922", "Makul Uzatma" ve "İyi Bir Evlilik"tir. Bilmem anlatabildim mi ?
Yıldızsız yoğun karanlığı pas geçmeyelim... Öyküler iyidir..
Bu meyanda; süpersonik çevirmenimiz Canan Kim'e de bu özenli, düzenli, şükela emeği dolayısıyla "uzun günler, hoş geceler" temennimizi iletiyor, olabilecek en kısa zamanda kendisini hareket edebilir durumda görmek istiyoruz. (bu süpersonik çevirmenimizi bilmeyenler varsa araştırsınlar, hayran olsunlar)
Kingseverlere ve sevmezlere hararetle öneririm...
NOT : Kenedi suikastine yönelik yazdığı son romanı da edindim (herhal bir "kubbe" benzeri yapımla karşı karşıyayız (kitap hacmen bildiğiniz "ytong")) bitirir bitirmez bu sayfalarda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder