26 Eylül 2012 Çarşamba

Paraya Teslim Olanlar ve Olmayanlar...(Neşet Ertaş'a Dolaylı Güzelleme)

   Kavramları açalım önce :

SANATÇI : Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan, eser veren kimse, sanat adamı, sanat eri, sanatkâr.  Sinema, tiyatro, müzik vb. sanat eserlerini oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse. (TDK Güncel Sözlük)

PARA : Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.

   Şarkı söyleyen, beste yapan, seslerle sözlerle insanların içlerinde bir yerlere dokunan müzik sanatçılarının yeri ayrıdır benim için. Onlar, bende saklı duyguları harekete geçirmişler belki de yeni duygular oluşturmuşlardır. Özeldir onlar, güzeldir...

   Devir kapitalizm devri, para herşeye sirayet etti, bozmadığı bir şey yok !...
Değdi mi Orhan Baba ?
Değdi mi Müslüm Baba ?

Değdi mi İbo ?
Değdi mi kızlar ?
Değdi mi Ana Kız ?









Değdi mi Popçular ?
   Buna benim özel, güzel saydığım müzik insanları da dahil. Para kazanmak için reklamlara çıktıklarında indimdeki makamları yerle yeksan oluyor.  Telefoncunun önünden geçerken birebir boyutlardaki beni içeri davet eden Orhan Gencebay kartonunu gördüğümde "Ya Evde Yoksan'ı nasıl bir daha dinleyeceğim hulus-i kalple ?" diye endişelere garkoluyorum.

  Zannımca müzik işinde güzel para var. Reklama çıkan "zenaatçıların" hiçbirinin Karabağlar'da oturduğunu zannetmiyorum. Karabağlar'da oturup da reklama çıkmayan, albüm tanıtımı yapmayan, başbaş yanında şakşakçılık yapmayan (bkz."cuhara") sanatçılar ise gönlümüzün tahtına kurulmuşlardır ve inmeyeceklerdir.

   Nur içinde yat Neşet Usta, yaradan seni yattığın yerde dinlendirsin...


1 yorum: