14 Nisan 2021 Çarşamba

"Riders of Justice" Anders Thomas Jensen'in Bekleneni!

 En sonunda uzun zamandır ağ güncemde şuursuzca övebileceğim bir film çıktı. Daha önce Adem'in Elmaları ve Blinkende Lygter işlerini yazdığım Anders Thoman Jensen'in en son filmi. Yine başrollerin birinde Madsmikkelsen, yine altları iyice doldurulmuş sorunlu karakterler, yine hayatın insanları olur olmaz yerlere sürüklemeleri, iki saate yakın olmasına karşın izleyiciyi hiç dikkatini düşürmeden içene çeken bir kurgu. Filmimiz böyle.
   Litvanya'da küçük bir kız amcasından mavi bisiklet ister, amcası da "kısmet artık!" der. Danimarka'da üç geçkin nerd (ne işim olur nerd'le) bilgisayar delisi inek ortak çalıştıkları bir projeden şutlanır. Olaylar gelişir.
   Hayatın nedensellikleri, intikamın dibacesi, dine inanmanın nelere iyi geldiği, psikoterapiye ve psikanalize atılan goller (hemi de ne acımasız şutlarla), çok üfürmenin insanı nasıl olup da çuvallatabilmesi (Emmenthaler'in tetik elde far görmüş tavşan gibi kalıvermesi), baba-kız ilişkileri, İskandinav insanının rasyonel bakışı ve daha neler.
   Madsmikkelsen, duygularını ancak şiddetle ifade edebilen askeri, Nikolaj Lie Kaas, yıllarca tacize uğramanın getirdiği kişilik bozuklukları ile boğuşan (4000 saat terapi ve konulan binbir teşhis) Otto'yu ve burada yazmaya üşendiğim diğer başroller (böyle demekte bir beis yoktur, star isim bir de olsa olayın merkezindeki herkesler bence başroldür (içoğlanı Bodashka bile)) şükela bir şekilde resmedilmiş. 
   Anders, iyi bir yönetmen ve senarist. Marcus'un eşinin cesedini görürken yansıttığı yüz ifadesi ve uzaklaşan kamera ile (ki sinefil alacağını alıyordur o duygudan) en son sahnelerin birinde Ementhaler'in tutmadığı silah ile, sonlara doğru İskandinav yemeklerini beğenmeyen Mısır'lı diş teknisyeni aracılığıyla yaptığı müthiş twist (ne işim olur twistle) şaşırtmaca ile ve çok ince gördüğü ayrıntılar ile zihnimizi şımşıkırdak yapıyor. Kendi adıma Chateau Nuzun 2018 şişesini diplermişçesine (ama iki saatte) bir deneyim yaşadım. Her yudumda derinleşen bir tat, her katmanda farklı bir lezzet, bitirince zihinde bir hoşluk. Kendi adıma bir kaç yılda bir izleyeceğim bir filmdir.
   Öneririm hararetle!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder