12 Nisan 2020 Pazar

"Tılsım" S.King&P.Straub Aradan geçen 30 yıl sonra ikinci okuma.

 
   Jack Sawyer, hasta olan annesini kurtarmak için kıtanın bir ucundan diğer ucuna bir yolculuk yapar. Olaylar gelişir.
   İlk kez 30 küsur yıl önce okumuştum. Romanın sonlarına doğru artan tempo nedeniyle sağlıklı, sindire sindire yapılan bir okuma olduğunu söyleyemem. Kitap bitince şöyle içimi bir çekip arkama yaslanmıştım. Ne kitaptı ama....
   Sonra aynı ekürinin yazdığı "Kara Ev" çıktı. Hemmen aldık okuduk. O da şükelaydı. Karakterlerin yaratılması (ki Ceksovyır'ı daha önceden tanıyorduk ama o motosikletçi tayfanın tasviri şükelaydı), mekanların tarifi, olay örgüsü, hayalgücünün kullanımı; kitabı elinize aldığınızda bıraktırmıyordu. 
   Geçenlerde çoklu evrenlerin kullanıldığı bilimkurgu/fantazya eserlerini tanıtan bir yazı kaleme aldım (Bkz. (eğer merak eder de bakarsanız) Mayıs Ayı Bilim ve Ütopya Dergisi). Burada hangi eserleri yazacağıma karar verme aşamasındayken aklıma "Tılsım" düştü. Süpersonik bir şekilde çoklu evrenleri kullanıyordu. Evren geçişleri vardı. Niçin olmasındı? Nitekim yazdım. Ama içime de bir kuşku salındı "Yav bu kitabı okuyalı 30 yılı geçiyor. Bu sürede çok şeyler değişti. Başta sen değiştin Arakolpa!". Dedim bir daha okuyayım. 
   Dün bitti. Kuşkularımda haklıymışım. Zamanla herşey değiştiği gibi insanın algıları, beklentileri, yorumları da değişiyormuş. Önceden belirteyim: kitap yine güzel kitap. "Kara Ev" için yazdıklarım bu kitapta da geçerli. Bu arada bu ekürinin yazarken uyguladıkları teknik şöyleymiş: Straub: karakterler ve mekanlara çalışırken olay örgüsüne King odaklanıyor, ortaya böyle güzel bir şey çıkıyormuş. Neyse ama yıllardır bende süren değişiklik edebi beğenilerimi de etkilemiş olacak ki, kitap yine iki günde bitse de eski hazzı vermedi fakire. Kötü ve iyinin, karikatürize edilerek verilemesi (ki space operaya teşnedir). Tiplemeler, son anda oluşan olgular (Deux ex machina), bir holivut filmi senaryosu gibi kurgu vesaire vesaire. 
   Olsun! Okumaya yeni başlayan yahut okuma fiilini sevmeye çalışan acemi okurlara tavsiye edilecek türdendir. Yüksek bir edebi zevk yahut zihinsel egzersiz peşinde değilseniz her türlü okunur. 
PS: Ya da şöyle okunur: "uzun zaman önce neleri beğeniyormuşum?" diye bir merakınız varsa, onu pekala da giderebilir.

2 yorum:

  1. Okudugumda cok sevmistim, okulda gecen bir bolum hatırlıyorum.. Su an Straub'dan Golgeler Diyari'ni okuyorum, guzel o da:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O halde ağ güncenizde tanıtımını görmek isteriz :)

      Sil