112 Sayfa, 6 Hikâye, Koray Karasulu'nun özenli çevirisi. Şu sokağa çıkılması müşkül günlerde bitirmesi bir günü bulmaz.
İlk başlarda İncil'den alıntıları görünce içimden bir eyvah çekerek başladığım öyküler (bir öykünün içine Melek Mihail'i yerleştirdiği halde), hiç de beklediğim gibi doğrudan din ile rabıtalı değillerdi.
Kırsal Rusya'nın fakir mujiklerinin başrollerde olduğu hikayeler, insanın açgözlü tabiatı ve bitmek bilmeyen iştahının (her konuda) başına neler açtığını yazıyor. Başkurt Türklerinin de içinde geçtiği (hem de birinde başrolde İlyas var (İlyas'ın hikayesi ayrı bir güzel)) öyküler, bir köy yaşlısından da dinleyebileceğiniz yarı nasihat, yarı menkîbe türü anlatılara benzemesine karşın, bitirince insanın içine hoş duygular akıtan cinsten.
Tolstoy'a başlamak için iyi bir seçenek... (kendisinin hayatını da okumanızı öneririm, "âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" mottosunun kanlı canlı örneğidir (bir şopenauer değildir yani!)).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder