22 Şubat 2019 Cuma

Kısa Kısa Filmler...

Border/Grans
   Yönetmen İranlı, olayın geçtiği yer İsveç. Sinopsis çok ilgi çekici. Bir sürü ödülü var. Takibimizden kaçmadı tabiy ki, oturduk başına.
   Kromozonlarından muzdarip Tina'mız, görünüşü her ne kadar itici olsa da sahip olduğu diğer farklı özellikleri nedeniyle (korkunun, suçluluğun, öfkenin kokusunu alabilmesi gibi) tam da en uygun yerde çalışmaktadır (gümrük memuru). Derken karşısına aynı görünüşte bir karşı cinsi gelir, olaylar gelişir.
   Bombastik bir sosyolojik yergi olabilecek filmimizin son yarım saatten sonra fantastiğe evrilmesine çok teessüf ediyorum. Öğrenilmiş sosyal roller, cinsiyete göre biçimlenen davranışlar, önyargılar, kötü/iyi kavramları gibi üzerinde didiklenecek çok geniş bir sahaya soya fasulyesi ekmek gibi bir şey yapmış sayın Abbasi. Her şey çıkar (et, süt, protein) ama tatsız tuzsuz olur. Filmimiz de öyle. Yalnız : şurası çok önemli cinsellikle ilgili sahneler oldukça rahatsız edici (bu rahatsızlıktan kasıt alenilik ve çıplaklık değil oldukça kavramsaldır), çoluk çocukla zinhar izlenmez.
   Hakkını yemeyelim, ben böyle özenli bir sinema diline son zamanlarda pek rastlamıyorum. Odağı hep hareketli lensler, açık hava çekimleri, izleyiciye aktarılan duygular, müziğin kullanımı ve bazı sahneleri defalarca izlemek zorunda kaldğım saç ve makyaj uygulamaları (bunda oskarı almazsa yuh olsun!). Yine de sağlam senaryo olmayınca hepsi boş... 
   İki saatinizi güzel bir sinematografi ama içi boş bir hikaye ile ziyan etmeyin. Güzel bir yürüyüş yapın (havalar da ısınıyor) daha iyi...   

Green Book/Yeşil Kitap

  "Irkçılıkla ilgili daha ne çekilebilir ki?" diye düşünürken dün gece izlediğim "Yeşil Kitap"; bu düşüncelerimde haksız olduğumu ortaya çıkardı. Genellemelerden kaçınmak gerek.
   Çok beylik bir senaryo, (aristokrat zenci ile lümpen italyanın birbirlerine katkıları) şımşıkırdak bir şekilde işlenmiş.
   Hiç canınız sıkılmaz. Çok zevk alırsınız. Hem vigomortensen hem maherşalaali süpersonik oynamış (ama mortensen başka). Festival filmi olmak için fazla akıcı, ana akım filmi olmak için fazla beylik. Ne diyim, mesela Mahmut mu diyim ?  İşte öyle bir film. İzleyin ama...

4 yorum:

  1. Yorumlarınızı okuduktan sonra fragmandan önce ziyaret ettiğim site IMDB oluyor. Lezzet veriyor yazılarınız.

    YanıtlaSil
  2. Zarif yorumunuz için çok teşekkürler. Bombastik haftasonlarınız olsun :)

    YanıtlaSil
  3. Yorumlarınız beni merak ettirdi...
    Blogunuzu sevdim :)
    Ben de beklerim bloguma, sevgiler... :)

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkürler. Ancak blogunuza girdiğimde google+ sayfası açılıyor. Bildiğime göre bu arayüz yakında kapanacak. Nereden takip edeceğiz ?

    YanıtlaSil