Evet, birinciyi yazmayı unutmuşum ! (ayıp ayıp !)
Neyse, zararın neresinden dönülse kârdır.
Filmimiz açılış sekansından başlayarak, temelinin hoplamalı zıplamalı aksiyon olmadığını faş ediyor (var böyle bir fiil. açıp bakınız TDK sözlüğe). Arkada, tüm ekip klişenin fevkinde bir canavarla başetmeye çalışırken beybi gruutumuz (uu beybi !) kendi dalgasında nefis dans (en şıkırdımından) ediyor.
Marvıl evreninin en geyik takımıyla karşı karşıyayızdır. İzleyiciyi; efektlerle, aksiyonla sahneye çekmeyi geri plana atıp, diyaloglar ve gaglarla (ne işim olur gagla) şakalarla perdeye baktırıyor (draksın nebula hakkındaki yorumları yarmıştır fakiri ("-güzelsin sen... tabii ki için").
Nedir : takımın ismine uygun olarak ekibimiz yine galaksiyi kurtarıyor. Ama bu sanki ikinci planda. Asıl olarak ekibi tanıyor, ısınıyor, geçmişlerini öğreniyoruz. Her biri ayrı geyik derecesinde. Drakstan rokete hepsinin ayrı bir hikayesi var.
Müzikler filmin alt sürükleyici unsuru (playlist muazzam). Arada bir görünen Mişelyeoh, Vingreymz, Silvestır (ki hiç de sakil durmamıştır rolüne), Kurtrasıl (o nasıl bir egodur öyle ! (gençleştirme efektleri de bombastiktir)), sarı yaldızlı soba boyasına boyanmış prenses Ayeşa, gıcık egemenlik (sovereign) halkı, Yondu'nun tayfası orta sürükleyici unsurlardır. Ekip de üst unsurdur. Ekibin en üst unsuru ise kanımca; bugüne kadar gördüğüm en sevimli canlandırma olan Beybigruut'tur. Para peşindeki holivut, en kısa zamanda bu karakterin oyuncaklarını çıkartıp satmazsa, bu günceyi yazmayı bırakırım (o derece).
Sinema sanatına hiç bir şey katmayan filmimiz, iki saati aşkın zamanı (2s15d) güzelce ezmek, gündemden kurtulmak için birebirdir.
Eğlenmek isteyen gider yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder