12 Eylül 2019 Perşembe

"Unomastica Alla Turca" Hicivin Görkemlisi!

 
   1990'lı yıllarda başlayan ve Tarih-Lenk'de faş ettiği tarihi (tarihsel(Artvin Limanı!)) hataları kısaca ilgili şahsiyetlere yapıştırdıktan sonra aniden okkalı bir geri dönüş yapan (10.Y.y.) kitaptır. Unomastik Holding'in yöneticisi ve yamağı Argun ve Tankut etrafında şımşıkırdak disko topu kıvamında dönen olaylar bir anda biter ve orta asya steplerine ışınlanırız. Burada Tengere (dibin kara!) Tardu Tigin ekseninde Hazaraların, Aktürklerin, Köktürklerin, Oğuzların (ve hatta Peçeneklerin, Safevilerin) ve daha nice boyların budunların hâl-i mecalini temaşa ederiz. 
   Kuşkusuz ikinciye okunacak bir metin bu. İnce göndermelerin birçoğunu ilk okumada yakalamanız güç. Romanımızın yazıldığı yıllarda Soner Yalçın Küçük ikilisinin sabetayist ifşaları, onomastik (bkz.Unomastik Holding) çalışmaları gırla gidiyordu. Zannımca Bay Erdem, bu hayli fantastik cadı avından illallah deyip böyle dalgacı bir metin yaratmış. Ancak dalgacı derken küçümsemiş olmayalım. Ocaktan bir delikanlıya Albız'ın anlattıklarını okusak, içerikten azade, anlatım şekline "hımm, atalarımın destanı!" diye bir içselleştirme yaşattırabilir. Mamafih dikkatli ve rikkatli kâri, muhakkak ki satır aralarına ustalıkla gizlenen hicvi farkedip kahkahalar koyverecektir. Misal: soy bağlantılarından birinin ismi aniden "Benjamin Ficus" olabilir, bölüm ismi olarak "Tengerenin Penceresi" yakıştırılabilir, Albız'ın sıfatları arasına "subaltern" gibi akla zarar (yarar mı demeliydim?) sıfatlar eklenebilir. Ama bütün bu ince/kalın hicivleri bulup çıkartmak dikkatli okurun idrakine kalmıştır. 
   Kendi adıma sesli güldüğüm yerler oldu. Tüm kitabın Ankara-İstanbul-Ankara hızlı tren seyahatinde (yaklaşık 8 saat) okunup bittiği gözönüne alınırsa pek de iyi olmadı (deliye bak!). Hülasa: fakiri gülümseten, güldüren, eğlendiren aynı zamanda ince ince düşündüren bir metindir. Bu zamanda/zeminde bunu yapmak da az şey değildir. Rahatlamak ve biraz gündemden uzaklaşmak isteyen zihinlere öneririm.

1 yorum: