Japonlar bir garip vesselam!
Bir ortaokul öğretmeninin verdiği son derste açılan giriş sahnemiz, buradaki kilit karakterlerin itirafları ile devam ediyor ve bitiyor. Senaryonun ekseni intikam. Mağdurumuz öğretmen, suçlularımız muhtelif. Gerçi suçluları tek tek ele aldığınızda onları suça iten unsur hakkında (tüm sosyal yapı) biraz düşündürüyor ancak bu sosyal yapıya maruz kalan diğer insanların neden suça meyletmediklerini düşünüyor ve suça karşılık ceza olgusunu daha bir içselleştirebiliyorsunuz.
Sinematik olarak oldukça vasat üstü bir yapım. Konuyla ilgisi olmayan tek bir kişi bile görmüyor, kalabalıkların içinden yalnızca öyküye katkı yapanlara odaklanabiliyoruz (zira yönetmen onları kadraja almamayı tercih etmiş). Filmimizin bölümlerden oluşması ve kimi zaman bir dış sesin dahil olması, birçok kişinin hoşuna gitmese de (izleyiciyi yönlendiriyur diyolla) fakirin umurunda olmaz. İtiraflarda geri dönüşler ileri gidişler gırla gittiğinden yüksek dikkat gerektiriyor. Sahneler tablo gibi çekilmiş, ilginç bir estetik duruşu var. Oyunculuklar güzel (özellikle yeniyetmelerin rol kesmeleri şükela). Biraz kanlı (sabi sübyandan uzak tutun!).
Kendi adıma ilgiyle izledim, hoşuma giden anlar oldu (özellikle filmin sonunda karanlık ekranda söylenen o son söz!). Yazılar çıkınca düşündüm. Ama arşivime alıp ikinciye izlenir mi? Hayır. Neticede intikam, üzerinde çok düşünebileceğim bir kavram değil (2 yanlış 1 doğru yapmaz kabilinden). Nebliyim filmi izlemek dilinizi pile değdirmek gibi (hem de o kare şeklindeki 9V'luk pillere (acııı!)). Yine de siz bilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder