Hakkında ne derlerse desinler seviyorum bilimkurguyu. "Edebiyatın alt - türü" dediler (ki edebiyatın piçi demenin kibar yoludur), batı dünyasında uzun süre porno yayınların satıldığı yerlerde satıldı, okurları küçümsendi. Olsun. Ben seviyorum.
Bilimkurgu kafa açar.
Bugüne daha farklı bir gözle bakmayı sağlar.
Yarına ve geçmişe de öyle.
Ne zamandır şöyle eski moda bilimkurgu okumazken, karşıma "Korkunun Bütün Sesleri" çıktı. "Silo" tarzı yeni usül distopyalardan bunalmışken, bir de baktım ki kimler yok ? Harlan Ellisonlar mı istersiniz, Ayzekasimov mu, Reybredböri mi, Stanislavlem mi, Ceyciballard bile var, üstüne cila mı dediniz ? İşte (bu sınıfa dahil olmak istemese de) Kurtvonnegut..
Ne vereyim abime ?
Sedef Öztürk ve Levent Mollamustafaoğlu'nun şımşıkırdak bir sunuşuyla başlayan yedi bilimkurgu öyküsü, yazarların kısa biyografileriyle de birleşince 130 sayfalık (ebadı da rahatlıkla çantada taşınabilecek) bir kitaba sığdırılmış.
Öyküler kısa (birtek Bay Lem'in öyküsü adeta bir novella ebadına yaklaşacakken, son anda öykü kalmış). Öyküler ilginç. Kapağın niye Monalisasmayl olduğunu, Bay Bredböri'yi okuyunca anlıyorsunuz. İçiniz bir hoş oluyor.
Küçücük hesaplar için bile hesap makinelerine başvuranları Ayzekasimov'un "Güç Duygusu" bekliyor. Okumak gerek.
Ortalamanın faşizmini çözmek içinse Bay Vonnegut"un "Harrison Bergeron"u öneririm.
Bir tek Stanislavlem'in maskesi hiç akmadı, kitap bittikten sonra yine çalıştım, yine olmadı. Belki ileriki yıllarda.
Velhasıl, her türlü okunabilecek, çabucak bitebilecek kitaptır. Öneririm yani.
Harlan Ellison |
Ceyciibalard |
Kurtvonnegut |
Reybredböri |
Stanislavlem |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder