8 Şubat 2016 Pazartesi

"İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog" 376 Yıl sonra Türkçe

   635 sayfalık bu opus magnum'u bitirmek için üç ay kadar çabaladıktan sonra nihayet üç gün önce son sayfayı görebildim. Ağ güncemde yayımladığım kitaplara bakılırsa aralara bir hayli çerez okuma yerleştirmişim, ama değdi.
   Çok cesur bir kitap. Şöyle örnekleyeyim : günümüzün saygın bir bilim insanı çıkıp bir televizyon serisi yapsa (günümüzde kimse kitap okumuyor çünkü) ve içinde bulunduğumuz ekonomik, siyasal ve dini sistemin büyük bir yalan olduğunu karşı konulmaz bilimsel kanıtlarla ispatlasa ne olurdu ?
   Galileo, bu eylemi 376 yıl önce yapıyor. Dönemin (din ile de el ve eldiven gibi uyuşan (ama yanlış olan)) yer merkezli evren modelini, kendinden önceki birikimlerin üstüne sarsılmayacak kanıtlar koyarak bir güzel çürütüyor. Bunu yaparken, dönemin bilim insanlarının kullandığı (ve halkın anlayamadığı) Latince yerine İtalyanca yazıyor. Kopernik'in yapıtlarındaki gibi sıkıcı bir anlatım yerine üç kişinin hasbıhalini, okuru sıkmayacak bir şekilde kullanıyor. Bunlardan Salviati (bence) Galileo'nun kendisi, Sagredo kamuoyu ve nihayet Simplicio da statükodur. Galileo; kilisenin gazabından sakınmak amacıyla diğer ikisinin görüşlerini de destekler gibi yapar ama kendi görüşlerinin kanıtlarını sunduğunda karşısındakiler ikna olur. Eserdekiler ikna olsalar da, kilise olmaz ve Galileo hapse mahkum edilir. 
   Burada çevirmenin (ki bu duru çeviri için alkışlıyoruz kendisini) önsözünden bir alıntı yapacağım. 
   "İhtiyaç, icatların anasıdır sözü bilinir ve çok tekrarlanır. Peki, Galileo için bir ihtiyaç mıydı Dünya'nın döndüğünü ispatlamak ? 1961 yılında Sovyet kozmonotu Yuri Gagarin Yerküremizin döndüğünü uzaydan gözleriyle görüp bize haber verecekti nasıl olsa ! 1630'larda gözleriyle değil de "akıl gözü" ile yerküremizin döndüğünü ispatlamaya kalkışmasından insanoğlu ne kazandı ?
   Bu soruya, Galileo'dan yaklaşık 325 yıl sonra 1954'te Nobel Fizik Ödülü alan Max Born'un sözleriyle cevap verelim : "Deneysel ve kuramsal araştırmada bilimin tutumu ve metodu, Galileo'dan bu yana hep aynı kalmıştır ve öyle kalmaya da devam edecektir.
   İtalyanca orijinalinden çevirisi elinizde olan Dialoga'da Salviati şöyle der : "Bilimin ilerlemekten başka bir hedefi yoktur."
   Özetlemek gerekirse insan Galileo'yu bilmeden de yaşabilir, fakat bir toplum yaşayamaz.
   Bu kitabı siz değerli okura, aklın şiiri olarak sunuyorum..."
   376 Yıl sonra dilimize çevrilen bu eser, sıradan okura uzun, sıkıcı ve gereksiz gelebilir. Şöyle yapabilirsiniz. Teknik konuları pas geçerek, metot ve yöntem konusundaki ayrıntılara odaklanıp, bilimin zorlu yolculuğunu gözlemleyebilirsiniz. Bu kitap okumadan da bilime inanabilirsiniz ama okuduğunuzda size bilimi anlamak yönünde bir şeyler katacağı kesindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder