Marvel filmi. (gerçi Fox çekmiş)
Film bitip yazılar çıktıktan sonra sabırlı izleyiciye bir dakikalık bir ekstra dahi var.
Ama bildiğiniz, alıştığınız gibi değil.
Yönetmeni zaten Skatpilgrim'den biliyoruz. Ama bu filmde iş, senaryoda bitmiş. Ne Rayınreynılds (filmde kendi ile de dalga geçtiği üzere) süpersonik bir oyuncu ne de CGI'lar da diğer marvıl filmlerindeki gibi yüksek bütçeli. Buna karşın izlediğim diğer benzer filmlerden çok daha fazla keyif aldım.
Açılıştaki yazılarda zaten farklı bir şey izleyeceğinizi hissediyorsunuz. Yok efendim "gereğinden fazla maaşlı yönetmen", "ingiliz kötüadam" gibi, isimlerden ziyade aklımızdaki sıfatlarla yapılan giriş. Feci klasik bir genel omurga (senaryo olarak) (şöyle özetleyeyim : kötü adam kızı kaçırır, kahramanımız gider kurtarır). Bildik aksiyon sahneleri.
Standart Marvel filmlerinde, beklentiler ve alınanlar bellidir. Kafa boşaltmaya, destrodoyu tatmine girersiniz filme, hoplama zıplama subliminal ve doğrudan mesajlar (ki mısır patlağıdır) film biter, yazılar çıkar, salon dağılır. İki saat sonra da unutursunuz gider.
Deadpool'da genel hatlarıyla (akış olarak) karşınıza ne çıkacağını tahmin edebiliyorsunuz (misal son sahnelerde Bay Veyd'in tetiği çekeceğinden emindim) ama üslup güzel. Her daim, kendi ve ait olduğu janrla ilgili dalga geçebilen bir anti-kahraman sözkonusu. Bunu (anlayana) incelikli bir humorla yapıyor (Bkz.2.resim).
Antman; kahraman formatına yeni bir boyut getirmişti. Deadpool ise daha farklı bir boyut açıyor. Aksiyon sahnelerinin arasında seyirciyle şakalaşması. Kendine özgü cruel humour'u (ne işim olur cruel humour'la) acı mizahıyla, nine kıçı suratını iyi telafi ediyor.
Öyle mesaj falan yok. İyi vakit geçirmek için kuvvetle öneririm.
Fakir, sinemada izledi. Ama malum ortamlara düşünce, satır aralarında neler kaçırmışım diye bir kaç kez daha izlerim yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder