Normandiya çıkarması sonrasında geçen bir ikinci dünya savaşı filmidir.
"End of Watch" ve "Training Day" gibi fena olmayan filmleri yöneten Bay Ayer, oturmuş senaryoyu yazmış, filmi çekmiş.
Tamamen mavi/gri filtreyle çekildiği için bir "Saving Private Ryan" atmosferi hakim olan filmimiz; senaryoda güçlü bir amacının olmaması gibi zorlu bir handikapa sahip. Bir tankı evleri bellemiş bir grup asker, kendilerine söyleneni yapmakta, finalde ise kendilerinden beklenenden daha fazlasını gerçekleştirmektedir.
Abartılı bir son bölüm dışında fazla mantık hataları barındırmayan filmimiz, ortalamanın üstünde bir savaş filmi kategorisinde değerlendirilebilir. "Inglorious Bastards"daki rolünü tıpatıp oynayan Bredpit (ki saç traşı, üslubu dahi aynıdır, sadece bıyığı yoktur), "Er Ryan'ı Kurtarmak"taki Tomhenks'in savaşı yadırgayıcılığından çok uzaktır. Nedir : Bay Pit'in fiziği ve yüz ifadesi adeta savaştan hazzeden bir karaktere yakındır.
Din konusunda bir takım göndermeler yapıldığı doğru ama bunları propaganda olarak algıladım. Savaş konusunda da gizli bir propaganda sezer gibi oldum ama belki de paranoyaklaşıyorum ondan ötürüdür. ("Paranoyak, olup bitenlerin az biraz farkında olan insandır" William Seward Borroughs II) Bu tip filmlerinin olmazsa olmazı Amerikan bayrağı göremedim, şaşırdım. Filmin bütün mesajını Yaşar Kemal, bir önceki kitap tanıtım yazısında olduğu gibi kısaca vermiş aslında "Savaş icat eden, görmesin cennet !"
İlk bölümde savaştan kaçan Normın'ın sonlara doğru adeta bir gaddara dönüşmesi, bol bol kan, kopan uzuvlar, gerçeğe çok yakın tank çarpışmaları, savaş denilen tahammülfersa saçmalığın insanlara ettikleri (ki beni en çok tankın çiğnediği ve kimsenin umursamadığı insan cesedi etkiledi), yarım saate varan ancak hiç sıkmayan yemek sahnesi sayesinde destrodoyu tatmin için izlenebilir. Çocuklara yaklaştırmayın ama, vicdani retçiler ve pasifistleri saymıyorum bile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder