Kafa dinlemek yahut boşaltmak için izlenecek film değil. İzlerken de, izledikten sonra da insanı düşündürüyor.
Tipik İrlanda kasabasında günah çıkarma hücresinde bir itirafçı rahibe haftasonuna kadar onu öldüreceğini söylüyor. Olaylar gelişiyor.
Aynı Gabo'nun Nobelli Kırmızı Pazartesi'sinde olduğu gibi olacakları sezip ön alamamanın getirdiği bir çaresizlik, ikili diyaloglarda kimi zaman gülümseten ayrıntılar, İrlanda'nın sert yapısı ve insanlardaki etkileri, Brendın amcanın filmi alıp götüren oyunu, yan karakterlerin sahiciliği, müziğin ilginç etkisi, din/kefaret/intikam ve daha pek çok önemli duygu hakkında doğrudan yada subliminal verilen mesajlar filmimizi ayrıcalıklı bir yere koyuyor.
Ama dedim ya : boş vakit geçirmek için izlenecek film değil. Bira ve patlamış mısır filmimize hafif gelir. Eski brendi yahut daha iyisi malt viskiyle gider (tercihen Ardbeg).
P.S. : resimleri yüklerken baktım da : neredeyse tüm sekanslar tablo gibi çekilmiş. sadece görselliğin kullanımı açısından dahi izlenebilirliği vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder