Kadro süper, senaryo ilgi çekici, Kulunii'nin daha önceki işleri fena değil, dekor, kostüm, sanat yönetmeni iyi iş çıkarmış. Hülasa : un, yağ, şeker var. Da helva olmamış.
Bay Kulunii kitaba sadık kalmaya çabalarken, filmin kurgusunu pek savsaklamış, ortaya sade suya tirit gibi bir şey çıkmış.
II.Dünya savaşında heba olan sanat eserlerini kurtarmaya çalışan bir grup akademisyenin öyküsüdür anlatılan. Arada çuvallarca altın diş, blok blok altın da buldukları da oluyor ama esas peşinde oldukları sanat eserlerinden de hallice buluyorlar.
Belgesel gibi izlerseniz ilgi çekebilir. Film olarak pek izlemenizi önermem.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Bombalanan Bağdat Üniversitesi Kütüphanesi |
Filmdeki bir replik geliyor aklıma : "- Kaybolanlar sadece sanat eseri değil, savaştan sonra gelecek nesillerin kültürüdür." gibi bir şey diyorlardı.
Sömürgenler bu işin usulünü öğrenmişler.
Bombalanan Bağdat Kütüphanesi |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder