Bir gün arayla izlediğim ve aralarında 43 yaş fark bulunan iki filmi masaya yatırıyoruz.
Yönetmen Bey Canşelsingır, "Geceyarısı Kovboyu" gibi bir külte yönetmenlik yapmış, bu filmini de televizyon yayınlarının siyah beyaz olduğu dönemlerden hatırlıyorum. Babe'in dişi delinirken beyaz ampule zum yapılarak sahnenin bembeyaz bitirilmesi ve acı ile beyaz rengin eşleştirilmesi pek zihnime kazınmıştı. Gencecik bir Dastinhofmın ve Royşayder var. Abidevi Şekspiryen Loorınsolivye var. Bugün dahi izlerken seyirciyi ekrana mıhlayan bir senaryo ve kurgu var. Arşive atılsa yine izlenirliği var.
Yönetmen Cordınpele "Get Out" gibi pek şaşırtıcı bir filmi yönetmiş (üstelik ilk uzun metrajı (izlediğimde oldukça şaşırmış ve üzerine düşünmüştüm)). Siyahi yönetmen filmlerinin çok başka açılımlarını müjdeler gibiydi. "Us"ı merak ediyor ama sabit sırıtma ve makas pek korkutucu geldiğinden sinemada görmeye kaidemiz yemiyordu. Televizyon ekranında izledik mecburen. Kıyamet gibi metaforlar silsilesi, güzel bir kurgu ve müzik kullanımı, sadece sinefile gelen ince espriler (akıllı evlerin aptallığı "- Ophelia, call Police" "-Sure, Bastard Police found, playing."), gerilim olarak da sosyal eleştiri olarak da incelenebilecek senaryo. Ama inandırıcılıktan uzak bir omurga.
Ben olsam maratoncuyu izler, elinde makasla sosyal devrim gerçekleştiren yarı kaçık ordudan uzak dururdum...
Ben olsam maratoncuyu izler, elinde makasla sosyal devrim gerçekleştiren yarı kaçık ordudan uzak dururdum...
Çok teşekkürler. Belki izlerim :)
YanıtlaSil