9 Yıl sonra Alper Kamu yine beş yaşında.
Bay Huxley'in "Ada"sını okuyorum. Ortaların sonuna doğru beyinden yanık balata kokusu gelince, dedim araya bir polisiye sıkıştırayım. Zaten aklım Alper Kamu'da. Başladım Cehennem Çiçeği'ne, bir günde bitti. Omuzlarımın üstündeki pembe gri kitle pırıl pırıl oldu.
Bay Kamu, bu kez mahallede yeni tanıştığı bir arkadaşının üstlendiği cinayetin sırrının peşinde. Bu minvalde; babasıyla ilgili birtakım gerçekleri de açığa çıkaracaktır.
Aşina karakterler, şükela bir ironi, akıcı bir kurgu (öyle böyle değil, şıkır şıkır akıyor), gülümseten tespitler ("verilemez ! edilemez ! bildirildi !. Cumhuriyet tarihimiz, edilgen kiplerden ve gizli öznelerder ibaretti."), harlı geyikler, usturuplu aksiyon ve nihayet okura bile biraz ağır gelen acı (ama kabak çekirdeği acısı, acıbadem acısı, hıyar acısı gibi buruk olanından) son. Beş yaşındaki bir çocuğu sarsacak bir acı (hani yıkmaz, güçlendirir cinsten).
Ankara-İstanbul otobüs yolculuğunda biteri vardır (molada çişe çıkmazsanız). Polisiye seviyorsanız, hararetle öneririm.
P.S. : Bizzat benzer deneyim yaşadığımdan "Karanfil Kız" ın hikayesi bir başka etkiledi fakiri tabi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder