4 Mart 2020 Çarşamba

"Portrait of a Lady on Fire" Sağlam Aşk Filmi.

 Sinemayla benim kadar hemhal olan birkaç dostumdan ve farklı kaynaklardan önerilince dayanamayıp izlediğim filmdir. 
   Asil; ancak durumları yerinde olmayan (durumları yok!) bir ailenin, canı sıkılan bir annenin de isteği doğrultusunda tanımadığı bir Milanoluyla başgöz edilmesi öncesi portresinin yapılması durumu hasıl olur. Portre önceden Milano'ya gönderilip, damatın oluru alınacaktır. Başgöz kurbanı kızcağız poz vermediği için portre yapılamaz. Bunun için bir ressam, kızımıza yürüyüş arkadaşı olarak yarenlik etmek üzere ayarlanır, kızımızı gözleyip portreyi ezberden yapacaktır. Olaylar gelişir.
   Pek sağlam bir aşk filmi. Cinsiyet açısından her ne kadar bildiğimiz şekilde değilse de aşkın bu kadar güçlü olarak işlendiği bir film uzun zamandır izlememiştim (özellikle son sahneler aşkın ölümsüzlüğünü süpersonik bir şekilde gösteriyordu (o yara geçmez!)). İki saati aşkın sürede, tempo çok yavaş olmasına karşın hiç ilgim düşmedi. Her plan, her sekans tablo gibi çalışılmıştı. Müzik, dekor, kostüm kullanımları minimaldi (pek de isabetli olarak). Kendi adıma keyifle izledim. İkinci izlemede dikkatli olarak izleyip ne gibi alt meşazları var? Yönetmen burada ne demek istiyor? gibi çıkarımları da yaparım ama ilk ve genel sinefil izlemesinde geçer not aldı. Haydi bakalım!

1 yorum:


  1. Güzel bir yorumlama olmuş keyifliydi gerçekten. Bu arada banada beklerim blog:Sözler

    YanıtlaSil