22 Mart 2020 Pazar

"Korkunun Bütün Sesleri" Daha Çok Bilimkurgu Seçkisi.

   Metis bunu ilk 1993'de basmış. Sonra da basılmaya devam edip taa 2011'lere kadar gelmiş. Herhalde raflarda bittiğinden ışık görüyor ve tekrar basıyorlar. Her ne kadar seçkinin ismi "Korkunun" bütün sesleri de olsa, yazarlarımıza göz attığınızda apaşikar (aşikardan daha açık) bir şekilde bunun bir bilimkurgu seçkisi olduğunu görüyorsunuz. 
  Yazarlarımıza bir bakalım: Harlan Ellison (evet bir parça korku da var, okurken (eğer gece ve yalnızsanız şöyle bir ürperme geliyor: "bana bir ışık verin")), Ray Bradbury (post akoliptik (ne işim olur post akoliptikle?) felaket sonrası bir öykü ve kapaktaki gülümsemenin de hakkını veriyor), J.G.Ballard (günümüzün tüketim çılgınlığına beatnik bir yaklaşım), vee muhteşem favorileriyle Isaac Asimov (bu öyküyü başka seçkilerde okumuş ve hiç unutmamıştım, beyin kullanımı ve teknolojik ilerlemenin korelasyonu üzerine bir satir), Kurt Vonnegut Jr. (en sevdiğim yazarlardan, fütüristik bir sosyal hiciv, okunası!), Stanislaw Lem Beyefendi (en sevdiğim öykülerinden değildi, fantazyaya meyilli bir metin), militarist bilimkurgucu (işte bir oksimoron) Robert A.Heinlein (öykü pek baydı, okumasaydım da olurdu). 
   Uzun aralarla yeniden basılmasına şaşırmadığım kitaptır. Özenli çevirileri, doyurucu açıklamaları, pek seçkin bir yazarlar grubu ile bilimkurguya heveslenenlerin (bir de korku edebiyatını seviyorlarsa hele) kaçırmaması gereken bir seçkidir. Ne diyim (mesela Mahmut mu diyim?): okursanız seversiniz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder