Kitap katmanlı bir kitap.
Kültürel birikim seviyenize göre farklı izlenimler edinebilirsiniz.
Tarih, antropoloji, bilim falan size gereksiz geliyorsa muhtemelen okumayacak ve pek bir şey kaybetmeyeceksiniz.
Bu konulara yakınlık duyuyor ve fazla bilgi sahibi değilseniz, okuyacak, çok beğenecek ve nirengi noktası olarak benimseyeceksiniz (ki tehlikelidir bu).
Bu konulardan herhangi birinde bir uzmanlık (merak ederek derinlemesine inceleyerek okumalar yapma, mukayeseler, analizler vs.) geliştirdiyseniz, bilmediğiniz konularda şüpheci, bildiğiniz konuda ise muhalif olabileceksiniz.
Okumanın şöyle bir yan etkisi (oldukça da tehlikeli) var. Okuduğunuz satırlardaki ham bilgi ötesindeki yorumların mutlak doğru olduğu zannına kapılıyorsunuz (bkz. tüm kutsal kitaplar).
Bunca yıllık malumatfuruşluğun da etkisiyle; kitapta, daha önce okumadığım çok az şey olduğunu söyleyebilirim (bir tek misisipi balonunu çok uzun yıllar önce okuduğumdan detaylarını hatırlayamadım. Ha bir de Göbeklitepe'nin yorumlanmasına ilk kez rast geliyorum). Haliyle; pek çok popüler bilim kitabında olduğu gibi eleştirilerim var. Eleştirilerim tarihsel bazda değil (çünkü onlar sabit), yorum bazında (ve saklı kalmasını tercih ediyorum). Ancak nedir : bu eleştiriler kitabın okunmasına engel değildir.
Açılış cümlesiyle okuru avuçlarının içine alan kitap (ki ilk yarım sayfada aklımda kalan en yalın ve akılda kalan fizik, kimya, biyoloji tanımlarını yapmaktadır) bu tarz kitaplarda yaptığım paralel okumaların ikinci ayağını (Bay Vonnegut'un öyküleri) aksatıp (nihayetinde terke doğru gitmesi) birincil okuma rolünü kapmış ve geceleri ikişer saatlik okumalarla dört günde bitirilivermiştir (böyle mi yazılıyor ?).
13.5 milyar yıl kısaca geçilip (!), iki buçuk milyon yıl da özetlendikten sonra son 70 bin yıl da draje şeklinde okura sunulmaktadır.
Tehlikesi şudur : her bölüm bittikten sonra bir fikriniz vardır ama yeteri kadar bilgiyle donanmamışsınızdır. Altını üstünü çizdiğim çok yer vardır. Ama nedir : bu çizilen yerler daha sonra tekrar okunacak, bu konuda başka kaynaklara başvurulacak, altı üstü sağı solu güzelce incelendikten sonra fakir kendi görüşünü oluşturmaya çalışacaktır.
Özellikle son bölümlerde adı geçen mutluluk kavramının incelenmesi didiklenecektir.
Bunlar elbette ki arızalı bibliyofillere mahsus arızalardır. Popüler bilime ve tarihe yakınsanız, alın okuyun ama fikirlerinizi belirlemesine izin vermeyin.
Bir de : yazar hakkında bilgi edinmek için yaptığım küçük gugıl araştırmasında aşağıdaki satıra rastladığımda hiç şaşırmadığımı (ve hatta "hımm haklıymışım" diye iç geçirdiğimi) yazmasam şişerim (Hayır ! homofobik değilim).
Harari met his husband in 2002 and lives in moshav (a type of cooperative agricultural community of individual farms) Mesilat Zion near Jerusalem.[19][20][21] He is a vegan.[2]