Son zamanlarda izlediğim aksiyon filmlerindeki açılış sahneleri pik adrenalinle başlıyor, herhalde yeni bir moda (misal : en son görevimiz tehlike).
Son Bond filmi de öyle gulguleli bir açılış yapıyor. Tıklımtıkış bir meydanın üstünde helikopterle looping yapmalar (yapabiliyor mu helikopter öyle ?), yıkılan binalardan sıyrık almadan kurtulmalar, damlarda zarifçe (kedi gibi) süzülmeler, "Ölüler Günü" kostümleri, işlevinin ne olduğunu bilmediğim Mesikalı bir damme. Ama olsun ! açılış güzeldi. Sonra açılış jeneriği geldi (ben eski jenerikleri daha seviyorum, yeni dünya fazla "cesur" değil, neticede : denyılkreygin vücudunu fazla merak etmeyen bir insanım)
Film uzun (2 buçuk saat), bütçe kallavi (300 milyon USD), kast fena değil (dudaklarını büzerek oynayan denyılkreyg var, hernedense pek üzgün bir monikabellucci var (evet, yine iç çamaşırlarıyla yatağın üstünde oturma sahnesi var), her bond vileyninde olduğu gibi yüzü sonradan deforme olan bir kristofırvoltz (herhalde yevmiye iyi diye girdi bu işe çünkü gördüğüm en zayıf antogonist) var, pek yeniyetme bir Q, pek üstünkörü oynamış bir M (ralffiinesin en zayıf rollerinden biri) var. Patlayan saatler, kurşungeçirmez arabalar, uçaklar, helikopterler, Meksika, Roma, Tanca, Londra, şık takımlar, SIG'ler, walther'lar var.
Ben sevmedim. Denyılkreyg de sevmemiş olacak herhalde "bundan sonra yoğum" demiş. İyi demiş. Bundan önceki Skyfall da pek iyi sayılmazdı ama spektre ona rahmet okutur.
Senaryo ve kurgu oldukça arızalı. Liyaseydu'nun "ayrılmalıyız artık" demek için Fas'tan Londra'ya gelmesi, Ceymz'in Tanca'da uykudan kalkıp duvarları yıkması, gözçıkaran yarma tetikçiyi araba kazasının ardından bayılmış bir halde yerde bırakması, 7.65 walther ppk ile helikopter düşürmesi ve daha neler.
Bu filmi paramıza kıyıp sinemada izledik, pişman olduk mu ? Ziyadesiyle. Bundan sonrakileri (çıtayı yükseltmezlerse) malum ortamlarda izlerim. Malzemesi tamam, tadı olmamış aşureye benzemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder