Açılış jeneriğinden ve müziğinden, bir ajan komedisi ile karşı karşıya olduğumuzu idrak ettiren filmdir.
Şenay "Cüccaciye"; "kurumsal" ve "inovatif" bir yaklaşımla Sofya Bahçe Fuarına katılır. Günümüzde bulunması zor (ancak ısmarlama olur) kahverengi/pileli takım elbise ve karikatürize kayınço İlber eşliğinde Şenay (help you ?); kötülüğün vücut bulmuş hali Boris Mancov'a gününü gösterecektir.
Bulgaristan'da film çekmek, memleketime nazaran ucuz ve kolay. Ekipman ve teknik altyapı sağlam. Türkiye'de bulunamayacak (en azından zor bulunacak) balistik füze, rus askeri üniforması, gömülü sığınak, katedralli meydan gibi dekorları bulmak kolay. Eh post prodüksiyonu da güzel yapmışlar. Bay Yılmaz da niye faydalanmasın bu güzelliklerden. Çekmiş filmi. Olmuş da.
Filmde "hayatta olduğu" kadar küfür var diyolla ama fakirin hayatında o kadar küfür yok mesela. Kapalıçarşı'da dövizci esnafı olsam belki ama benim durgun hayatımda filmdeki kesafette bir argo kullanımım (.mına koyayım, s.kerim türü argo) yok. O yüzden birazcık rahatsız oldum. Rahatsız olmamın nedeni argonun kullanılması değil, argonun belli bir amaçla kullanılması oldu. Nedir : Bay Yılmaz, önceki işlerinde bu kadar yoğun kullanmadığı argoyu, seyirciyi manipüle etmek amaçlı kullanmıştır.
Tiyatrocular bilir : seyirci düşüyorsa repliğe bir iki küfür eklerler, seyirci yükselir. Aynı trük.
Daha önceki CMYLMZ filmlerinde çıta nasıl yükseldiyse artık (favorim "Her Şey Çok Güzel Olacak" ve "Hokkabaz"dır) bu filmde hayalkırıklığına uğradım. Hayır daha sonraki işler; favorilerim gibi olmasa da, mizahi açıdan üzerinde ince ince çalışılmış işlerdi (GORA, Yahşi Batı). "Pek Yakında" bile sinematik açıdan gizli hazlar içeriyordu. Ama bu iş öyle değil.
Ajan komedisinin içine karaorman zombisi montajlamak (ki vardır ona benzer bir şey) nedir hocam yav ?
Hoşuma giden şeyler olmadı mı ? Oldu tabiy ki. Barış Manço şarkıları. Açlık Oyunları ve gore filmlere yapılan göndermeler. Yosimizrahi'nin beyaztürk tiplemesi. Bay Yılmaz ve Algöz'ün düeti süpersonikti mesela. Eski filmlere yapılan mesaflar da, belli bir algı yüksekliği gerektirdiğinden iyiydi. Bay Yılmaz'ın filmlerinde "gülmeyi" asla bir kriter olarak kabul etmediğimden, o fasıla hiç girmiyorum.
Hülasa : "birbuçuk saati şöyle güzelce ezeyim, kafam boşalsın" diyenler gitsin, görsün, ama "iyi bir CMYLMZ filmi seyredeyim" diyorsanız açın "Her Şey Çok Güzel Olacak"ı tekrar izleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder