Sadece benim izlediğim,aynı konuyu işleyen dört tane film var.
IMDB'ye şöyle bir baktım. Abovv sırf Musa'ya atfedilen 131 öğe çıktı. 1923'de çevrilmişi , müzikali dahi var. Niye gittim ? Raydlisıkat hatırına. Bakalım dedim son yıllarda her ögeyi gerçeklik çerçevesine oturtma modası uğruna Bay Sıkat denizleri nasıl ikiye ayıracak ?
Ve beklenen frekans gerçekleşiyor. Arkasına holivutun bütün görsel ve senaryosal trüklerini alan filmimiz, yönetmenin becerisiyle başlarda kendini izletmeyi başarsa da, senaryonun (yahut efsanenin, yahut dini kitapta yazılanların) hafsalayı zorlaması nedeniyle ortadan itibaren çözülmeye başlıyor. Hele de zalim Tanrının Mısırlıların çocuklarını öldürmesi ile gelen digemkarlık, izleyicide pik yapıyor. "Neyleyim böyle kıskanç ve zalim Tanrıyı" hissi bütün insancıllığıyla gelip bünyeye kuruluyor.
Raydlisıkat olsun, Krisçınbeyl olsun Coyilecırtın olsun ellerinden geleni yapmış (ha Seti'de Conturturo olmamış. O ayrı) . Bay Sıkat, denizlerin yarılmasını dahi mantıksal bir çerçeveye (bir yere kadar) oturtmuş, yanan çalıyı değil de sinirlikızgın bir yeniyetmeyi konuşturmuş, efektleri göze sokmadan vermeye çalışmış (ama yine olmamış), müzikler, kostümler, dekorlar güzel, savaş sahneleri sıkıcı, senaryo mantıksız; nihayetinde filmimiz iki buçuk saat çekilecek çile değildir.
Sadece Krisçınbeyl'in ilk yarıdaki ve ikinci yarıdaki değişimini izlemek için ve düğünde çalınan türkünün (ki kanımca Kardeş Türküler'dendir) şifresini çözmek için izlenilebilir. Yoksa vaktinizi ziyan etmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder