Son zamanlarda izlediğim aksiyon filmlerindeki açılış sahneleri pik adrenalinle başlıyor, herhalde yeni bir moda (misal : en son görevimiz tehlike).
Son Bond filmi de öyle gulguleli bir açılış yapıyor. Tıklımtıkış bir meydanın üstünde helikopterle looping yapmalar (yapabiliyor mu helikopter öyle ?), yıkılan binalardan sıyrık almadan kurtulmalar, damlarda zarifçe (kedi gibi) süzülmeler, "Ölüler Günü" kostümleri, işlevinin ne olduğunu bilmediğim Mesikalı bir damme. Ama olsun ! açılış güzeldi. Sonra açılış jeneriği geldi (ben eski jenerikleri daha seviyorum, yeni dünya fazla "cesur" değil, neticede : denyılkreygin vücudunu fazla merak etmeyen bir insanım)


Senaryo ve kurgu oldukça arızalı. Liyaseydu'nun "ayrılmalıyız artık" demek için Fas'tan Londra'ya gelmesi, Ceymz'in Tanca'da uykudan kalkıp duvarları yıkması, gözçıkaran yarma tetikçiyi araba kazasının ardından bayılmış bir halde yerde bırakması, 7.65 walther ppk ile helikopter düşürmesi ve daha neler.
Bu filmi paramıza kıyıp sinemada izledik, pişman olduk mu ? Ziyadesiyle. Bundan sonrakileri (çıtayı yükseltmezlerse) malum ortamlarda izlerim. Malzemesi tamam, tadı olmamış aşureye benzemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder