20 yıl olmuş mudur? Olmuştur rahat! 20 Yıl önce okuyup pek hoşlanmıştım. Üstadın kitaplarının nasıl okunacağıyla ilgili bir iki satır da yazmıştım önceleri. Orada da bahsediyordum bu matbuattan.
Sissy Hankshaw'ın devasa başparmakları vardır. Bırak enstrüman çalmasını, düğmelerini bile ilikleyemiyordur. Ancak onlarsız da yaşayakalamayacağına göre her akıllı insanevladının yapacağı gibi bu kusurunu varoluş amacına çevirir ve kimi çevrelerde bir fenomen (ne işim olur fenomenle?) çok bilinen ve etkilenilen bir kişi olur. Olaylar gelişir.
İlk yüz sayfadan sonra "hımm acaba nesinden etkilenmiştim ki bunun?" dediğim anlarda (ki oraya kadar dahi fırlama yazarımızın dili gülümsetiyordur fakiri) aydınlanmalar başladı. Özellikle Chink'in (sormayın kimdir o, okursanız bileceksinizdir!) devreye girmesinden sonra aydınlanmalar bir sorgu odası spotuna dönüyor.
Yazarımız; kaosa, anarşiye, karışıklığa, entropiye, neşeye, çelişkiye, düzensizliğe meyyal. Bunu da çok etkili ve sağlam bir altyapıya dayanarak yapıyor (doğa da böyledir, medeniyet kareleşmiş yuvarlaktır diyor). Katılırsınız katılmazsınız ama bakışı görmeseniz olmaz. Fakir, önemli bir kısmını onaylıyor ve bir kısmını içselleştirmeye çalışıyor ancak bir başak burcu olarak bulaşıklarını kirli bırakamıyor misal.
Birine vermiştim iade etmedi. E-kitaptan okudum (onda da satırları çizip araya notlar alabiliyorsunuz) ancak kesmedi. Sayfalarını çevirip kenarlarını elle işaretleyeceğim bir suretini sipariş ettim (artan kağıt fiyatlarına bağlı olarak artık netten bulabildiğim neşriyatı dahi sahaflardan alıyorum).
Highlighted ifadeleri okudum (uff! pek çok). Sadece birini yazıyorum. Bunun gibi daha niceleri kitapta yatıp duruu! Öneririm yani.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder