12 Eylül 2020 Cumartesi

"Macario" Eski Mücevher!

   Zavallı Macario açtır aç! Meslek odunculuk, evi çerden çöpten, kasabanın uzağında bir köyde oturuyor, evde besleyecek altı boğaz (haydi zengin çamaşırlarını üç otuz paraya yıkayıp çocukların bitmek bilmez alma isteklerini kendi çapında karşılamaya çalışan güzel karısını saymayalım, beş (daima aç) çocuk), sömürücü patronlar. 
   Ölüler gününde başlar filmimiz. Çocukların gördükleri bir ölüler evi düzenlemesine "ooo ne çok yiyecek varmış, ölünce buraya gelebilir miyiz?" diye sorduktan sonra "yok! buraya zengin ölüler gelecek" diye cevaplamasından sonra fularımı takıp "hımm köylü devrimine ait bir metafor gelecek galiba" dedim ve haklı çıktım. Neyse, Macario odunlarını çalıştığı fırına teslim ederken fırında dumanı üstünde hindiler görür (sermayenin verdiği güçtür o!). Aklı çıkar hindilerden, rüyalarına girer. Zaten kurufasulye ve dürüm ekmeğinden mürekkep yemeğini de doğru dürüst yiyememekte, çocuklar kapışmaktadır. Hindi saplantısından sonra karar verir "kimselerle paylaşmadan yiyebileceğim bir hindi yiyene kadar tek lokma yemeyeceğim." Karıcığı, hayın müşterilerinden birinin bahçesinden bir hindiyi kaçırır, pişirir (çocuklarına bile göstermeden), Macario ormana ağaç kesmeye giderken yanına verir "Al hindini, kimselerle paylaşmadan gönlünce ye!" der. Olaylar gelişir.
   Meksika bir köylü devrimi yaşadı. Her devrim gibi sonra (başta devrimciler olmak üzere) kendi çocuklarını yedi. Liberalizm ve kapitalizm galebe çaldı (kilise zaten onların yancısı!). 1s.31d.lık filmimizi bu gözle izlersek daha farklı şeyler görürüz, oduncunun hikayesi diye izlersek göreceklerimiz başka türlü olur. Her halûkarda izlerken sıkılmayacağınız, görsellikten/müzikten/oyunculuklardan ve elbette ki görüntülerden (neydi o mağaradaki sahne öyle (sonradan öğrendik ki bu görüntüleri yapan kişi dönemin önemli auteour yönetmenlerinin de gözdesiymiş)) haz alırsınız. İyi sinema, meraklısını 60 yıl sonra olsa da buluyor. İzleyiniz, pişman olmazsınız (bir tek sonundaki twiste (ne işim olur twistle) şaşırtmacaya "ne oluyor yahu" derseniz, Meksika tarihini açıp okuyunuz, iki misli zevk alacaksınız)...
 

2 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil