Ecnebi (ecnebi! (yaşını açık etme arakolpa)) gazetelerde Dilbert diye bir bant çizgi roman var. Genelde ofis çalışanlarının sorunlarını işleyen, naif olarak nitelendirilebilecek; arasıra göz attığım bu bant karakterin yaratıcısı, genel çizgisinin dışında kısacık bir metin yazmış (150 s.).
Bildiğimiz kuryelerden daha okumuş yazmış bir kurye, gizemli ihtiyarın evine bir paket teslim etmeye gider. İhtiyarla sohbeti koyulturlar. Kitap biter.
Söyleşi şeklinde yazılmış, bilginin aktarılmasına (ve dolaylı olarak okura aktarılmasına) yönelik bir metin. Yazarımızın kariyerine şöyle bir göz attığınızda bu konuda herhangi bir eğitimi/yönelimi/bilgi birikimi olmadığını gördüğümden, yazılanların sadece kendi tespitleri ve hissettikleri olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz.
Bazı bölümlere katıldığımı söylemekle birlikte kitabın geneline katılmadığımı da belirtmeliyim. Evet Tanrıya inananlar çok az! (yazar şöyle bir örnek veriyor ki bence pek isabetli: "Gelen bir kamyon görüyoruz ve yoldan çekiliyoruz. Bu kamyona duyduğumuz inançtır. Oysa Tanrı'ya inandığımızı söylediğimiz halde onun söylediklerinin hiçbirini yapmıyoruz. İnanç bunun neresinde?"). Evet, arakolpa bu ve bunun gibi satırlara gönülden katılıyor ancak Tanrı'nın külü, geleceği görenler, Tanrı'nın tek iradesinin yokolmak olması gibi düşüncelere katılmak; nebliyim meşrebime oldukça aykırı!
Zihin egzersizi olarak okuyabilirsiniz, ancak (yazarın kitabın başında dediği gibi) 50'li yaşları geçmişseniz, birtakım dogmaların değiştirilmesini istemiyorsanız yanına bile yaklaşmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder