İzlerken insanda değişik duygular uyandıran 1s42d'lık iyi bir İskandinav dramıdır. İmrenilecek bir yaşantısı olan genç baba Andreas, polislik yapar. Daha önce de tutukladığı Tristan'ın (beş para etmez bir bağımlı) Sanne'den (o da seks işçisidir) peydahladığı bebeciği bir kontrol esnasında kendi pisliğine bulanmış ve buz gibi bir dolabın içinde bulur. Derken Andreas'ın aynı yaşlardaki bebeği bir gece aniden ölüverir. Olaylar gelişir.
Süresinin birazcık uzun ve temponun hayli yavaş olmasına karşın izleyicinin dikkatini düşürmeyen bir kordeladır. İzlerken ve bitince hayli sorular sordurmuş ve cevapları/olayları didik didiklettirmiştir. Daha ne olsundur! Birazcık içinizin şişmesine katlanabilirseniz güzel bir filmdir. Nedir: insanın kendi bakış açısı ve yargıları her zaman doğru çıkmayabilir. Neyse odur! (Tam da İskandinav skolastik mottosudur)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder