Takip ettiğim bir ağ güncesinden (Okuma Günlüğüm'e selam olsun!) ilgimi çekince alıp okuduğum, bugüne kadar nasıl olup da ıskaladığım için hayıflandığım kitaptır (e-kitap olarak alıp okudum ama basılı olarak alıp kütüphanemde saklayacağım (o derece!)).
Konu basit: Zihinsel olarak hayli geride olan Charlie, bir operasyonla aşırı zekileşir, olaylar gelişir.
Anlatım ise bombastik. Roman, ilk kişinin kaleminden yazılıyor. Başlarda IQ seviyesi 68 civarında olan birinin yazım ve anlatımıyla karşılaşınca afallıyorsunuz. Ortalara doğru gelişen yazma/ifade gelişimiyle birlikte kendinizi doğrudan protagonist ile özdeşleştirebiliyorsunuz (ki evvel ahir ömrümde buna benzer bir okuma deneyimi hiç yaşamadım). Sonlara doğru neler olduğunu ise yalnızca okuyanlar bilebilir. Bu minvalde çeviren Handan Ünlü Haktanır'a başarılı (ve yaratıcı) çevirisi hararetli bir alkış gönderelim (zirâ beceriksiz ellerde roman heba olurdu).
1959'da bir bilimkurgu dergisinde tefrika edilen, ancak 1966'da roman olarak basılan ve hem Hugo hem Nebula ödülleri alan kitabımızı bilimkurgu olarak nitelendirmek doğru mudur bilemedim. Ancak Darko Suvin'in bilimkurgu tanımındaki iki ögenin varlığına bir bakınca ("yabancılaştırma" ve "novum") konunun deneysel bir operasyon ile novum (yenilik) ögesini, kendi bilincimize başka bir perspektiften bakarak da yabancılaştırma ögesini içerdiği için rahatlıkla bilimkurgu olarak nitelendirebileceğimizi görüyoruz.
Bilincimizin, idrakımızın, bilişsel kapasitemizin nasıl çalıştığını; tüm bu istatistiki değerlerin arasında sevgi ve şefkat gibi ölçülemeyen duygularının kapladığı yerin önemini, zihinsel engelli insanların nasıl düşündüklerini neler hissettiklerini, zekasız sevgi ve sevgisiz zeka durumlarının hallerini merak ediyorsanız alıp okuyunuz efendim. 325 sayfa ama bu karantina günlerinde bitirmesi iki gün sürmez.
beğenmenize çok sevindim, gerçekten orijinal bir eser, keyifli okumalar dilerim:)
YanıtlaSilÖneriniz için tekrar teşekkürler:)
YanıtlaSilTekrar okudum:) bu arada basılı formatını edindiniz mi?:)
YanıtlaSil