29 Eylül 2013 Pazar

"İt Dalaşı" 1974'den bu güne neler değişmiş

   Yok efendim MI6'da çalışmamış, vay efendim az daha üçüncü dünya savaşını çıkarıyormuş (efendi, moskova'da muhabirken 1 mayıs provalarını işgal hareketi zannedip, ortalığı ayağa kaldırmış, olay tecrübeli diplomatlar sayesinde örtbas edilmiştir) ben bilmem. Bendeniz sadece yazdıklarına odaklanırım ve bence "Frederikforsayt iyi bir anlatıcıdır". Dikkat buyurunuz "yazardır" demiyorum. Zira bu beye yazar dediğimiz zaman Conlökar'a  ne diyeceğimizi bilemeyiz. 
   Bayan Forsayt'ın sevgili oğlu Fred, "Çakalın Günü" ile yaptı çıkışını taa 1971'de. Yeniyetmeliğimde de okudum, sonra da.  Daha sonra yazdıklarına da kayıtsız kalmadım tabiy ki. Yazarımız; karakter oluşturmada da, olay kurgulamakta da üst düzey bir zenaat sergilemektedir. Kurgular buram buram propaganda koksa da, homofobik ifadeler kimi erken dönem eserlerinde çokça geçse de, WASP'ların neredeyse tümü sütten çıkmış ak kaşık olsa da, kitapları bir şekilde kendini okutturur. Bir kere inanılmaz detaycıdır. Her hareket, her niyet bir gerekçe gösterilerek ve bu gerekçelere de gerekli kılıflar uydurularak yapılır. Karakterleri gözünüzün önüne gelecek kadar sahici betimler. Kitapların sonu okuru mutlu bir şekilde gülümsetir. Daha ne olsun. Tam yolculuk kitabı...
   Usta (iyi zenaatkarlara verilen unvan !), bu kitabında da bize adı sanı duyulmamış bir afrika ülkesinde, gayet britiş bir holdingin bir askeri darbe yapmasını anlatıyor. Bunu yaparken felaket detaylara giriyor, sanki kitabı 70'lerde okuyacak ve bir miktar bütçe yaratabilme imkanına sahipseniz; darbe yapabilirmişsiniz hissini (var mı böyle bir his ?) yaşatıyor. Bu süreçte; hafif silah kaçakçılığı, borsa spekülasyonu, kara para aklama gibi çeşitli fiillerin ne demek olduğunu, nasıl yapıldığını öğreniyoruz. Ayrıca olayın 70'lerde geçmesi ve iletişim için telgraflar, teleksler (henüz faks yoktur), kullanılması kıdemli kâriye nostaljiya yaşatır ki, hoş olur.  
   Yazarımız kitabın sonunda (her zamanki çizgisinin aksine) çok güzel bir fake atarak, finali noktayı koyuyor. 
   Lâkin mütecessis kâri, kitabın son sahifesini çevirdiğinde; aynı senaryoların bugün farklı şekillerde (kâh ..... baharı, kâh ....... devrimi) tezahür ettiğini görüp acı acı iç geçirmekten kendini alamıyor tabii...
   70'lerden bugüne neyin değişip, nelerin aynı kaldığını görmek isteyenler ve tabii ki geçmişi yad etmek isteyen kitap kurtlarına öneririm. Yeni baskısı yok ama sahaflarda mebzul miktarda vardır...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder