19 Haziran 2012 Salı

"Prometheus" ya da "Abi ! Ateşini vericen mi ?"

   Mekan Osmanbey Site sineması. Seksenli yılların başı. O eskinin koccaman bilmemkaçyüzkişilik salonlarının futbol sahası büyüklüğündeki perdesinde izledim ilk "Elyın"ımı (Umut Sarıkaya'ya selam olsun). Ripliy terutaze genç kız, Kenan Evren Cumhurbaşkanı, popstarımız Lora Brenigın'dı (slovsevenler Komodors'un yeni kopmuş solisti Laynıl Riçi'den "Hello"yu dinlerlerdi).
   Manallahım, o nası filmdi öyle !
   Enkaz gemi, geminin ortasındaki devasa iskelet, kuntastik mimari, hayın androyit, "ana" bilgisayar (o da hayındır, ayrı), kanal tedavisine hiç ihtiyaç duymayan, asla tümü gösterilmeyen kötü bir uzaylı (elyın), ve o uzaylının neresinde bulunduğu bilinmeyen o meş'um enkaz...
Son otuz küsur yılım bunu merak ederek geçti. Elbette ki abartmada bir Alex sayılırım. Başka şeyler de merak ettim, lakin bu muamma da beyin kıvrımlarında gizlendi durdu yıllardır. (konunun kişisele kaydığını tedirginlikle idrak etmiş durumdayım hemmen filme geliyorum)
Raydli Skat filmlerinde hata aramak, kostüm/müzik/kurgu/kast/efekt eleştirmek haddime değil (zaten yok da). Karlayz Teron olsun, Nuumi Rapas olsun gayet de başarılılardır. Lakin Maykıl Fasbender, duygusal androidliğin tam eksenine oturmuş, döktürmektedir. Senaryonun aksayan yönleri olmasına rağmen görsel efektler insanı alıp götürmekte,  filmin nasıl bittiğini idrak edememekte olmaktayız (cümleye gel !..)
Hoşuma gidenler :
*yaratıcı atalarımızın tasarımı bilimkurgu manyaklarını (benim gibi) tatmin edecek düzeydedir. (o geminin kullanımı, tasarımı, mesafeli davranışları, anatomik benzerlikleri, hayınlıkları vs.)
*Nuumi'nin Ripli'nin prototipi olmasındaki istikrar (hatun karnında zımbalarla, elyın sezaryenli olarak hoplayıp zıplıyor, gel de takdir etme)
Gitmeyenler :
*O kadar makyaj uzmanları var, yaşlandırma makyajını beceremediler gitti (önce J.Edgar şimdi de bu)
*Raydli amcam toprak çektikçe, dine daha fazla yaklaşmış gibime geldi. (bkz - Bizi yaratanları bulunca ne olacak ? -Onları yaratanları arayacağım. diyaloğu derken boynundaki haçla oynama, o haça yüklenen gereğinden fazla anlam vb.)
*Elyın kuluçka organizmacıklarının, ilk hallerinin devasa olması (sonra ekonomik olsun diye cep boyunu yaptılar herhal)
*İlk elyının ziyadesiyle homo sapiensçi özellikler taşıması ciddi bir senaryo zafiyetidir bence.
Neyse; adamlar o kadar emek vermişler. Bilimkurgufilleri (bunu da yeni buldum) tatmin eder mi ?
Ziyadesiyle...
O halde ne yapıyoruz, izliyoruz...

Son bir not : Yapabilirseniz üç boyutlu izlemeyin, fazla üç boyut efekti yok, benim gibi boşu boşuna başınızı ağrıttığınızla kalırsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder