16 Şubat 2020 Pazar

"The Gentlemen" Riçi'nin Son Filmi.

   Gayriçi; yok efendim Alattin'miş, Kral Artur'muş gibi el atmaması gereken mecralardan çekilip, Londra banliyölerine geri döndü! Zaten Kral Artur'da bile landın banliyöleri atmosferi yaratmaya çalışmış, bir güzel çuvallamıştı.
   Neyse efendim. Belirli bir coğrafyanın klişelerine takıldığında daha başarılı işler veren yönetmenler sınıfından olan yönetmenimiz, yine aynı senaryo yazarlarıyla, görüntü yönetmeniyle (kendisi) ve çekirdek oyuncu kastıyla çalışmış (çarlihannem, edimersın vb.). Sanat olarak sinemaya hiç bir şey katmayan ancak zenaata katkıları (televizyon ve sinema çekimi arasındaki farkların izleyiciye göstere göstere verildiği çekimler) inkar edilmez bir film çekmiş. Kurgu; bildiğiniz gibi değil. Filmi yakalayabilmek için vasatın üstü zeka gerektirir. Ancak yakaladığınızda iki saate yakın zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsınız. Sanat yönetmeni pek iyi bir iş çıkarıp ingiliz olan ne varsa basmış kadraja (holigan eşofmanlarından, geyik kafalarına, yumurta turşularından, ingiliz otolarına). Teksas doğumlu bir kovboy olan Metyuvmekkanıgi ise ingiliz aksanını iyi kıvırmış (terzisine de bir alkış gerekir hani!).  Geri kalan oyuncular ise rol yapmadan ingiliz aksanını beceriyorlar zaten (yalnız zamanın romantik yakışıklısı Hüuggrent iyi yaşlanmış farkedemeden). 
   Neyse, haftasonuna yakışır kuntastik bir filmdir. Riçi'nin eski filmlerini sevenler bunu da seveceklerdir (sonunda da güzel bir kılçık var devam serisi için).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder