Guin Teyze'nin (böyle hitap etmekte bir beis görmüyorum çünkü kendisiyle (evet satırları yazan zihni kendime yakın bulduğumdan) pek haşır neşir olduk) kitaplarını evet severek okuyorum ama bunu okuduktan sonra daha bir sever oldum.
Nedir: Bayan Guin 13 başlıkta bizleri hem bilimkurgu, hem yazarlık, hem sanatçılık, hem sosyoloji/politika/psikoloji, hem de kadın olmak üzerine pırıl pırıl aydınlatıyor.
Kendi adıma bilimkurgu ve yazarlık konusundaki yazılarını ikişer kez okuduğum metin; fakir için ilginç bir aydınlanma deneyimi oldu. Özellikle bilimkurgu ve fantazyanın sınırlarının nasıl çizildiği; her iki disiplindeki farklılıkların adamakıllı yerine oturtulduğu, bu konudaki dönemin ruhunu (metinler genellikle 1970'li yıllarda yazılmış) anlayabildiğim yerler ayrı bir zevk verdi.
Sadece bilimkurgu değil, yazma meşguliyetine düşmeye niyetlenmiş bahtı açık ve aynı zamanda kapalı insankişilerinin asla sarfınazar etmeyecekleri bir metin. 1976 gibi "menopoz" olgusunun pek dillendirilmediği bir zamanda bunu açık yüreklilikle teşrih masasına yatıran ve çok iyi analiz eden bir alt başlık (kocakarılık müessesesi). Vircinyavuulf'tan yazma üzerine ipuçları, yazma eylemine nasıl yaklaşılacağı ve bizi sınırlandıran dikenli teller (kimi zahir, kimi batın) ve daha neler...
Günlük dahi olsa yazıyorsanız, yaklaşın pişman olmazsınız...
Le Guin fenomen gerçekten, bu kitabından haberim yoktu, elinize sağlık:)
YanıtlaSil