1 Ağustos 2019 Perşembe

"Alçaklık Öyküleri" Uyku Kaçırır!

 
   Ahmet Yıldız'dan on öykü, fazla hacimli değil (122 sayfa). Okuduğum bir önceki kitabı gibi kimi öykülerde spekülatif tarih var. Bu öykülerde aklınızın köşesinden geçmeyen zaman ve yerlerde (bazen Konstantinopolis (Fatih, fethetmeden öyle idi) kuşatmasında, bazen Kırım Savaşı'nda, İzmir işgalinde, Haşhaşilerin köküne kibrit suyu ekilmesinde ve daha nereler/neler/kimler) kalem oynatılıyor. Kimi öykülerde ise çevremizde görebileceğimiz karakter ve zamanlar var. Dil son derece akıcı, olayların yaşandığı zamanlar ilgi çekici. Tüm öykülerin bir ortak noktası var: Alçaklık! 
   Burada paragrafı ayırıp kapak görselinin konuyla mükemmel bir uyum içinde olduğunu söylemesem şişerim (Fransisco de Goya'nın bir eserinden alınan ve öykülerle mükemmelen örtüşen detay). Bünyedeki başka bir şişme durumu ise öyküleri okuduktan sonra gerçekleşiyor. Öyküye başlıyor, güzel güzel okuyorken bir karakter öyle işler yapıyor ki, ister istemez kızıyor, sinirleniyorsunuz. Bunu farkettikten sonra (aşağı yukarı üçüncü öyküden itibaren) kitabımız yatağımın yanındaki şifonyerden, okuma masama tayin oldu. Zaten fazla kalmadı (iki günün akşam okumalarında bitti). Evet! pek yakın durmak istemeyeceğimiz bir kavram. Ancak tanımak gerek. Bunun için de "Alçaklık Öyküleri"ni öneririm.

2 yorum:

  1. bana çok eğlenceli bir kitap gibi geldi, yanılıyor muyum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ancak benim hissettiğim genelde kızgınlıktı :)

      Sil