Yeni gözüme çarptı. IMDb puanı da yüksek (aslında pek itibar etmiyorum ya!) Oturtum izledim. Uzunca olmasına karşın (1s40d) yerimden kaldırmadı. Bilimkurgunun ütopya/distopya, cyberpunk, biopunk alt türlerinin hepsine selam çakıyor.
Pek de uzak olmayan bir gelecekte; dijital karşıtı bir otomobil tamircisi, bilişimci eşiyle yaşar gider. Esas oğlanımızın pek sevdiği eşi bir cinayete kurban giderken kendisi de saldırganlar tarafından kuadriplejik (Kristofırriiv tarzı (Yaradan kimseye göstermesin) bir felç) bırakılır. Olaylar gelişir. Pek ünlü olmayan oyuncularla, 5milyon USD bütçe ile (bir marvıl filminin CGI bütçesinin %20'si), efektsiz (o komik arabaları saymazsak) nasıl sağlam bir film çıkacağının kanıtıdır.
İki türlü izlenebiliyor. Sığ sinefile "aman ne güzel aksiyon, bundan dizi çıkar." dedirtirken, derin sinefile (ki onlar bilimkurguya da yakınlardır) "ohannesburger!" dedirtir. Nedir : yüzeyde pek holivut bir akış varken, dipte verilen mesajlar (yapay zeka dostumuz mu düşmanımız mı ? (nasıl olacak bu işler? (bunun sınırı nedir?))) insanın uykusunu kaçırır. Velhasıl, fakirin bu yıl izlediği en sağlam bilimkurgudur. Üç aşamalı son, insan bedeninin sınırları, nano teknoloji, yapay zeka (ahlakvicdanduyguempatiden azade, ancak son derece (kendi açısından) rasyonel (ki sonuçları filmimizde pek iyimser bir açıdan verilmemekte Asimov'un üç robot yasalarından bile uzakta olmaktadır)) hakkında ilginiz varsa, geleceğin pek de iyimser olmayan bir tahminini görmek isteyenler kaçırmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder