Girona'dan başlıyor (orası da neresi diyenler için işte de bağlantısı (hemi de fakir yazmış!)), Selanik, Kavala, Edirne, İstanbul, Dimetoka devam ediyor. Tarihe meraklı kâri, şıpınişi bu rotanın Sefaradların izlediği yol olduğunu çözecektir. Tarihe meraklı olmayanlar ise 232 sayfalık novellamızın satırlarını okuyacaktır.
Yukarıda da yazdığım rotayı takip eden bir insanlar, öyküler silsilesi. Bu topluluğu hep komplo teorileriyle, ezoterik satırlarla tanıdık (Efendi:Beyaz Türklerin Büyük Sırrı türü Soner Yalçın kitapları gibi). Kendileri ise pek sessiz kaldı. Bu kez tarihe onların gözünden bakıyoruz. Oldukça eski bir tarih ve Struma faciası/varlık vergisi gibi pek bilemediğimiz (bilmek mi istemediğimiz) bolca kara sayfa var. Tüm bu tarihsel süreç, Girona'dan başlayıp çok farklı coğrafyalara savrulan ve antika kutuların içinde, dönecekleri günün umudunu saklayan paslı bir anahtar saklayan insan hikayelerini de içeriyor.
Atilla Amca ve Filiz Teyzemizin (nur içinde yatsınlar) oğulları Uluç Özüyener'in ilk kitabını kişisel nedenlerle alıp okumuştum (içinde bizler vardık).Bu kez edebi meraktan alıp okudum. İyi de yapmışım. Ladino, konverso, varlık vergisindeki "G"ler ve "D"ler gibi bilemeyeceğiniz muhtemel kavramları tanır, sefaradların öyküsüne aşina olursunuz. Tarih ve romana meraklı kârilerin kayıtsız kalmamaları gerekir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder