"Türlerin Kökeni"nden tam 12 yıl sonra yazılmış ama yayım tarihi 1871 (yanlış olmasın 19.yy. sonları). Ne elektron mikroskobu var, ne de genom çözülmüş. Bay Darwin, sahip olduğu kısıtlı olanakları kullanarak, günümüzde halen her teknolojik gelişmeyle perçinlenen evrim teorisini şekillendiriyor.
Çok teknik yerleri hızlıca okuyarak bir solukta bitirdim. Yazıldığı dönemi gözönünde bulundurduğunuzda, yaptığınız eleştiriler daha hafifliyor. Yoksa eleştirilecek yerleri var.
Aldığım notlar var.
"Erkek kişi, kadından, irilik, vücut kuvveti, kıllılık vb. (bakın bunlara diyecek bir şey yok) bakımlardan olduğu gibi, zekaca da, tıpkı memelilerin coğunun iki eşeyinde olduğu gibi farklıdır." Biraz (aslında oldukça) maço bir değerlendirme ama yıl 1871.
"korkakların birçoğu, düşmanları ile yüz yüze gelinceye dek kendilerini gözüpek sanırlar." bildiğiniz aforizma, öylesine doğru.
"bir içgüdünün gerçek ayırıcı özelliği, ona sağduyudan bağımsız olarak uyulmasıdır." içgüdü hakkında şimdiye dek gördüğüm en rasyonel tanım.
"Yabanıl insanların vücutça ve kafaca zayıf olanları eleniverir; ve sağ kalanlar, çoğunlukla gerçekten sağlıklı kimselerdir." Günümüzde böyle değil ve böyle giderse encamımız tıpkı "Idiocracy" gibi olacak (görmeyen varsa görsün, film kötü ama düşünce sağlam).
"uygarlaşmış ırkların, daha aşağı ırkların yerini alacak biçimde yayılmış ve her yerde yayılmakta olması özellikle güçlerinin sonucudur." Kimbilir emperyalizm yaratıcıları bunu dikkatlice okumuşlardır.
"Bununla birlikte, aynı toplumdaki daha zeki üyeler, sonunda, az zekilerden daha başarılı olur ve daha çok döl bırakırlar." Aslında günümüzde tam tersi oluyor. "En az üç" çekenlerin IQ ortalamalarının genelin altında olduğunu sanıyorum.
"Yüzyıllarla ölçülünce pek de uzak olmayan bir gelecek dönemde, uygar insan ırkları, bütün dünyada yabanıl insan ırklarını yok edip onların yerini kapacaktır." Çok acımasız ve çok gerçekçi bir tespit.
"Son olarak, evrim ilkesi genellikle kabul edilince -ki çok geçmeden kesinlikle kabul edilecektir- tekkökenciler ile çokkökenciler arasındaki kavganın sessizce ve sezilmeden sona ereceğini söyleyebiliriz." İşte burada yanılmış Bay Darwin. Belli bir bilimsel düzeyin üstünde elbette ki bu ikilem yok ancak insanların çoğunluğu (bkz.yukarıdaki Idiocracy bağlantısı) hala evrime inanmıyor.
Ayrıca "Güdüklükler" (rudiments), "Doğal Seçme", "Tanrı İnancı-Din" (burası çok ilginç (ilk fırsatta bir kez daha okunacak)), "Doğal Seçmenin Uygar Ulusları Etkilemesi" bölümleri fakiri pek etkiledi. İlk okuma sonrası kitaplığın görünen bir yerine kondu ve ikinci okumayı bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder