Hektor; Tems nehri kıyısında (ki demokratik özgürlükler konusunda dünyada hayli önde olan İngiltere'nin başkentinin ortasından akan nehirdir) bir evi ve muayenehanesi olan, her işini karısı Klara'nın (ki o da Rozamundpayk'tır haa !) toparladığı zengin ve "mutsuz" bir psikiyatristtir. Bir gün yaşadığı tekdüze hayatın "mutsuzluğu" kıçına batar ve kökeninde gençlik aşkı ile buluşabilme sinsilikleri düşündüğü uzak rotalara kaçar. Buraları kâh Şangay diskotekleri olur (ki filmde söylendiğine göre gerçek Çin, Bond caddesindeki Hayatrecınsi otel ve diskoteklerdir), kâh Afrika'nın savanaları, kâh Losencılıs'ın plajları.


Hiç bir duygu derinlemesine verilmemiş, hiç bir karakter yeterince anlatılmamış (ki Stellansıkarsgard, Janröno, Kristofırpılamır heba olup gitmiştir. Rosamundpayk'ı saymıyorum bile, Saymınpeg'in hastası olmama rağmen bu filmde (hem de başrolü) oynadığını unutmaya çabalıyorum vargücümle), tüm senaryo gerçeklikten uzak yazılmış, bir tek görüntüler pek güzel olmuş, seyredilmese de (hatta daha iyi) olur filmdir. Filmle ilgili tek iyi duygum, memleketimde gösterime girmeyeceğidir. Lâkin televizyonununuzda bir tek Flaştiivi var ve "Mapushane Gecesi" izlemek zorundaysanız, onun yerine bunu izleyebilirsiniz. Yoksa hayatta tavsiye etmem !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder