14 Ağustos 2013 Çarşamba

"Türkan" Ayşe Kulin'in yorumuyla...

 
   Hoca hakkında yazılmış çok şey var. Üstüne bir de kendi yazdıkları var (ki adıyla arattığınızda sadece idefiksde karşınıza onaltı sonuç çıkıyor). Demek ki nedir. Daha iyisini bulabileceğiniz bir kaynak varsa oraya yönelmelisiniz.
   Sadece yazarın üslubunu meraktan yöneldim kitabımıza, daha önce okuduklarım ışığında bir de bu açıdan bakmak istedim. 
   379 Sayfa çabucak bitiyor. Diğer otobiyografilere ilave olarak yakın arkadaşlarla yapılan mektuplardan alınan pasajlar öne çıkıyor. Kuru bir anlatım yerine romanesk bir yaklaşım tercih edilmiş. Lakin aradaki boşluklar kallavi olunca, bir geçmişe bir bugüne herhangi bir paralel kurgu olmaksızın geçiş yapılınca, üslup benim hiç ısınamadığım kulinesk üslup olunca : keçiboynuzu yemiş gibi oldum.
   İdealist ve sadece öyle kalmayıp aktivist bir insanın hayatını merak edenler elbette okuyup, daha yakından tanıyabilirler hocayı. Ancak düşüncelerine vakıf olmak isteyenlere kendi yazdığı kitapları öneririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder