İş Bankası Yayınları hakikaten de okunduğu zaman zevk veren seçkileri yayınlıyor. (Reklam falan almadım içimden geldi) Ne harf hatası, ne eksik çeviri, ne boş içerik.. Her şey tastamam....
Neyse kitaba geçelim. Usta, öyle bir kurgu yapmış ki bir gizli (sonra aşikar) lezbiyenin, kocasının eski aşığı olan bir transvesti ile ilişki kurması son derece mantıklı geliyor. (daha fazla spoyler vermek fıtratıma aykırı)
Başlıktaki ifade sadece bir yerde geçiyor ama bir dönem bu ifade pek bir modaydı..
Dil, yine itinalı, tasvirler oturaklı, kallavi, sade mandabatmaz kahve gibi.
Rakı içerek okunmaz, Absent varsa olur.
Sık geri dönüşler yüzünden dikkatsiz okurlar silsile örgüsünü kurmakta zorlanabilirler.
Paris ve İzmir'i sevenlere elzemdir.
Haco Hanım'ın zurefalığının epidemik bir olgu haline gelmesini müşahade edebiliyoruz.
Eski kapak altta, piyasadaki yeni kapak üstte. Okuduktan sonra hangisinin daha iyi olduğunu siz seçin. Ben alttakini yeğlerdim.
İlk okuduğumdan bugüne temiz 15 yıl geçmiştir. Leman'ı unutmuşum, Haco'yu asla.. Leman çizkeyktir, Haco şöbiyet. Leman espressodur, Haco okkalı Türk Kahvesi (kızlarağasının yanındaki Şükrü Bey'in ki).
Hem tarih, hem roman okuyayım diyorsanız ve vaktiniz kısıtlıysa daha az popüler olmasına rağmen "Haco Hanım Vay" ı Leman'a yeğleyiniz derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder