21 Makale, 192 Sayfa, okuması kolay değil ama öyle bildiğiniz felsefe yayınları gibi anlaşılmamaya yönelik olarak yazılmadığından (bence felsefi metinler sadece bu konu üzerinde ihtisaslaşan azınlığın anlayacağı şekilde yazılıyor ve geniş kitlelere ulaşamıyorlar (bir iki yazar hariç)) azıcık çaba göstermeniz halinde üst anlayış ve zihinsel hazlar yakalayabilirsiniz.
Bugün bilim olarak adlandırdığımız olgunun taa yüzyıllar öncesinden günümüze olan sergüzeştini anlamaya çalışıyoruz. "İlim" ve "bilim" nedir, nasıl şekillenmiştir, nerelere savrulmuştur, "scienta"dan "science"a yapılan evrimleşme bu coğrafyada nasıl gerçekleşmiştir, iktidar bilim/felsefe ilişkileri nelere yol açmıştır, kırılma noktaları nereleridir (ki özellikle ilk bölümde (bilale anlatır gibi açıklanan) kırılmalar pek yerindedir), Kemalizm pozitivist midir?, bilimsel aydınlanmanın karşıtları/yandaşları kimlerdir?, şu an nerede duruyoruz?, aslında nerede durmalıyız? Gibi sorulara açıklamalar getiriliyor. Bu açıklamalar herhangi bir ideolojinin yahut tarihi yanlılığın yanında durarak değil, olabildiğince tarafsız bir perpektiften yapılıyor.
Okunduğunda "biz nasıl bu hale geldik?" sorusuna cevaplar üretebileceğiniz, günümüz siyasi ideolojisini daha iyi tahlil edebileceğiniz değerli bir kitap. Öyle zaman geçirmek için okunacak bir metin değil (fakir günde ancak bir bölümü zihinde sindirebildi!). Ancak yaşadığımız günleri ve hatta onyılları/yüzyılları daha net bir şekilde idrak etmek için bu çabaya değer. Zihin açmaya yeltenen kitap kurtlarına öneririm.
Ya ben böyle kitap bloglarını pek seviyorum :))
YanıtlaSil(son yazıma bakınız:))