20 Aralık 2019 Cuma

"Entelektüel" Kavram Üzerine Edward Said'ten Önemli Saptamalar.

   Filistinli hristiyan bir baba ile Lübnanlı hristiyan annenin Filistin'de dünyaya gelmiş, halihazırda Amerikan vatandaşı, karşılaştırmalı edebiyat profesörü, aktivist, teorisyen: kısaca kitabında tarifini yaptığı entelektüel çerçevesinde biri. İlk dikkat uyandıran kitabı "Oryantalizm" (ne işim olur oryantalizmle?) "Şarkiyatçılık" ile dikkatleri çekti. Ondan sonra da geniş kitlelere kâh yazdıkları, kâh yaptıklarıyla ulaştı.
   Elimizdeki kitap, yazarın 1993'de Reith Konferanslarında verdiği bildirileri altı bölüm halinde bir araya getiriyor. 
  • Entelektüelin Temsil Ettikleri
  • Milletlere ve Geleneklere Pes Etmemek
  • Entelektüel Sürgün: Göçmenler ve Marjinaller
  • Profesyoneller ve Amatörler
  • İktidara Hakikati Söylemek
  • Tanrılar Hep İflas Eder

başlıklarından mürekkep yazıların ekseninde: entelektüelin tanımı, konumu, içeriği, zorlukları ve elbette nasıl olması gerektiği konuları dantel gibi ince ince anlatarak, çarpıcı örneklerle işliyor. 128 sayfanın nasıl akıp gittiğini anlayamadım. Üstelik son zamanlarda yaptığım okumaların içinde en çok altını üstünü çizdiğim, yanlarına notlar aldığım bir metindi. 
   Tespitlerinin kimine (belki de ister istemez sahip olduğum arka plan nedeniyle (özellikle Ermeniler hakkındakilere)) katılmadığım ancak yaptığı tanımlara gönülden hak verdiğim bir çalışmadır. Entelektüel olarak bildiğimiz ancak kendimce münevver olarak dillendirdiğim; kanımca toplumların yönlendirilmesinde önemli rol oynayan münevverlerin nitelikleri, onların böyle nitelendirilmesine neyin yol açtığı, önlerindeki zorluklar, bu sıfatı korumanın getireceği sıkıntılar, benim gibi orta düzey zekadaki okurlara bir güzel açıklanmış. 
   Bilhassa günümüzdeki medya münevverlerinin aslında öyle olmadıklarını anladığım (aslında uzun zamandır idrakindeydim ama bu metinle ikinciye tescillenmiş oldular), akademik çevrelerde dahi bu sıfatla anılan kişilerin (özellikle de akademik çevrelerde olduklarından dolayı) pek de bu sıfatı hakketmediklerini düşündüğüm bölümler oldu. Aslında yazılanları gözönünde bulundurduğumda, yaşadığımız bu "ilginç" zamanlarda bu titri elinde bulunduran fazla bir isim gelmedi aklıma. Bir Cemil Meriç, günümüzden de (görüşlerine katılırsınız katılmazsınız ama herhangi bir muktedirle rabıtası olmadığından eminim (yanık balata kokusunu da sarfınazar ederseniz)) Yalçın Küçük. 
   Hülâsa: çok makul fiyatlarla bulabileceğiniz bu küçük hacimli, geniş içerikli hazineye yakın durmak gerek. Hararetle öneririm.
"Uzmanlaşma heyecan duyma ve bir şeyler keşfetme duygusunu da öldürür ki bunların her ikisi de bir entelektüelde mutlaka bulunması gereken duygulardır."
"Uzmanlık, alanınızın gereklerine uyarak başkalarının sizden yapmanızı istediği şeyleri yaparsınız."
"Aslında entelektüelin temel sorusudur bu sorduğum: kişi hakikati nasıl söyler? hangi hakikati? kimin için ve nerede?"
"Bugün her yerde, tek bir sistemin başa çıkabileceğinden daha fazla tahammülsüzlük ve kulak tırmalayıcı bir iddiacılık var."
"Laik entelektüel için o tanrılar hep iflas eder."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder