8 Aralık 2017 Cuma

"Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu" Fakir İçin En Zor Murakami !

   Seviyorum Murakami okumayı. Bir noktadan sonra (fakir için genellikle ilk sayfa) hikaye sizi içine çekiyor. Hani yazarını bilmeyip başlasam bir noktadan sonra (fakir için genellikle ilk bölümün başları) "Haa bunu Murakami yazmış !" diyebilirim kolaylıkla. Çok olmazsa olmazları var. Müzikler, markalar, yemek tarifleri, gündelik rutinler kör gözüm parmağına yazılıyor. Protagonistler, antagonistler pek bir egosantrik ! (ya da "iyi adamlar, kötü adamlar pek bir şekil !" diyeyim de kolay anlaşılsın). 
   Yemin ediyorum hazmı en zor gelen (özellikle son 200 sayfa) Murakami romanım oldu. İki kanallı başlayan kitabımız en son noktaya gelinceye kadar yavaş yavaş kesişmeye gidiyor. Bir yerde "haa tamam kesişecek" diyorsunuz, da oraya gelinceye kadar beyniniz tokat üstüne tokat yiyiyor. 
   Hakkını yemeyelim : düz okunursa bildiğiniz maykhemmır, diktreysi, reymındçendlır, franzkafka, stiivınking, vesendırsın, filipkadik (ka ayrı okunur), corçorvıl aşuresi yemiş gibi olursunuz ama metafora ve tefekküre meyyalseniz, uyutmaz allahın cezası (uyutmadı ondan biliyorum) ! Bilimkurgu desen değil, fantazya değil, dram, korku, gerilim, metafizik değil. Nerelere yerleştireceğimi bilemedim. Ama içimden söz verdim : geniş zamanlarda (iş yaşantısının uykularımı kaçırmadığı, okulda yapılacak sunumların içimi daraltmadığı, ağ güncesinde yazılacak filmler/kitapların birikmediği, evlerin taşınmadığı, kolilerin açılmadığı, trafiğin çıldırtmadığı zamanlarda (kısaca : huzurevinde salyaları başkaları silerken diyelim)) tekrar okumaya söz verdim (uzun da 516 s. nasıl yapacağım bilmem ama yapacağım). 
   Bilimkurguya, distopyaya, paralel evrenlere, pespembe kıyafetli tombul kızlara, çılgın biliminsanlarına ilgi duyuyorsanız ve elbette Murakami okumayı seviyorsanız, yakın durun. Ama (özellikle uyumaya yakın) çok da yakın durmayın !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder