Okudukça insanın asabını bozan kitaptır. Okumayın, yazıktır. Celal Hoca'yı sevmiyorum. Militarist, elitist (ama sor niye elitist ?), kendini beğenmiş, gizli megaloman. Evet öyle olabilir ama adam haklı beyler !
Her halûkarda; bu coğrafyada bu atmosferde bu kitabın yazılması için herşey den önce en az 1282 gr. (bir okka) testis gerektir. İçinde; muktedirlere, çeşme başındakilere, kaynak sömürenlere, bilmeden inananlara yönelik öyle ciddi tespitler (ve kimi ithamlar) var ki.
Genel olarak Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde yazılan yazılardan mürekkep 200 sayfalık kitabımız, hızlı bir okumayla iki günde biter. Okurken başınızı "evet evet" diyerek kafa sallayacağınız, bitince ise ümitsizliğe kapılacağınız bir kitaptır.
İçindeki yazıların konusu muhtelif. Porno da var (ki bu konuda Hocaya canı gönülden katılıyorum (birçok mecrada kitap konusunda en eleştirilen konu olmasına karşın)), YÖK'de, bilim politikaları da var, ırkçılık da, akıllı tasarım da var, Aziz Kiril de. Hoca; serbest çağrışım ile aklına ne takılırsa onu yazmış. Yazılardaki ortak nokta, muktedirlerin sinir edebilecek her unsuru barındırmaları. Böyle okursanız daha hızlı biter. Kıza kıza okudum, bitince de ürpelerim direldi (tüylerimin diken diken olmasının arnavutçası). Altını üstünü çizdiğim bir dolu yerden, üşenmediğim kadarını aşağıya yazıyorum. Bir göz atın : hoşunuza giderse alın (fiyatı çok hakikatli. sadece 15 TL.) , eşinize dostunuza hediye edin, ne kadar çok kişi okursa o kadar iyi.
Her halûkarda; bu coğrafyada bu atmosferde bu kitabın yazılması için herşey den önce en az 1282 gr. (bir okka) testis gerektir. İçinde; muktedirlere, çeşme başındakilere, kaynak sömürenlere, bilmeden inananlara yönelik öyle ciddi tespitler (ve kimi ithamlar) var ki.
Genel olarak Cumhuriyet Bilim Teknik ekinde yazılan yazılardan mürekkep 200 sayfalık kitabımız, hızlı bir okumayla iki günde biter. Okurken başınızı "evet evet" diyerek kafa sallayacağınız, bitince ise ümitsizliğe kapılacağınız bir kitaptır.
İçindeki yazıların konusu muhtelif. Porno da var (ki bu konuda Hocaya canı gönülden katılıyorum (birçok mecrada kitap konusunda en eleştirilen konu olmasına karşın)), YÖK'de, bilim politikaları da var, ırkçılık da, akıllı tasarım da var, Aziz Kiril de. Hoca; serbest çağrışım ile aklına ne takılırsa onu yazmış. Yazılardaki ortak nokta, muktedirlerin sinir edebilecek her unsuru barındırmaları. Böyle okursanız daha hızlı biter. Kıza kıza okudum, bitince de ürpelerim direldi (tüylerimin diken diken olmasının arnavutçası). Altını üstünü çizdiğim bir dolu yerden, üşenmediğim kadarını aşağıya yazıyorum. Bir göz atın : hoşunuza giderse alın (fiyatı çok hakikatli. sadece 15 TL.) , eşinize dostunuza hediye edin, ne kadar çok kişi okursa o kadar iyi.
"İnsan ortalamasının altında bi zekaya sahip bir toplum olduğumuzu takdir ederek el birliği ile bunu düzeltmek zorundayız."
"Bilim insanı gerçekten bilmek ister ve bilimin tek kaynağının kendi aklı ve gözlemleri olduğunun farkındadır. Yobaz ise ananmak ister. Onun aklı ve gözleri gerçeğe kapalıdır. Onun derdi inanmaktır."
"Üniversiteye meslek öğrenmek için gelinmez. Üniversiteye yeni bilgi üretmeyi öğrenmek ve yeni bilgiyi araştırmalarla üretmek için gelinir"
"Yalan söylemeyi, yani gerçek olmayan şeyler yaratmayı öğrenen insanoğlu, bu sefer yarattıklarını giderek daha karmaşık, daha yüksek düzeyli kurgular haline getirmiş ve hayvanlarda olmayan, kendi yarattığını kendinden sonraki nesillere öğretme yeteneği nedeniyle, sonunda kendi kurguladığı dünyalarda ipin ucunu kaçırıp onları artık gerçek sanarak, yani kendi yalanlarına inanarak onların mahkumu olmuştur. Bu, dinlerin en kısa izahıdır."
"Bir insanı birisinin tam olarak tanımamız mümkün değildir. Karşımızdakinin bildiğimiz davranışlarından kafamızda bir imaj çizeriz. Bu tür tiplemeler, aslında hepimizin eksik veri üzerine inşa ettiğimiz varsayımlar, yani hipotezlerdir. "
"Kanımca Hüseyin Çelik (dönemin Milli Eğitim Bakanı) şu anda Türkiye'nin başındaki en büyük sorundur."
Kavram Karmaşası başlıklı yazıda : "Bir toplumda, hatta yalnızca iki kişi arasında iletişimi mümkün kılabilmek, bazı temel kavramlarda aynı şeyi kabul etmekle mümkün olabilir." diye başlayan yazı bir çok kez okunabilir.
"Doğa, cahili ve aptalı affetmez. Doğayla oy vererek başa çıkamazsınız. Doğayla ancak bilim başa çıkar."
"Bilimin ülkemizdeki çöküşünün en önemli sebebi ise tamamen bilgisiz politikacılardır ki, bunun en güzel örneği Tayyip Bey'dir."
"Bir demokrasiyi yozlaştırmanın en emin yolu, toplumun not verme becerisini ortadan kaldırmaktır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder