Yıldız Alatan bu kez 90'larda yine bir cinayetin peşine düşüyor. Fonda yine Zonguldak, Kılıç, Kulüp, pastaneler, bildik mekanlar, bildik arkadaşlar, yemek tarifleri, günün şarkıları, televizyon programları, gündemi. Okurken gözünüzün önüne geliyor kimi ayrıntılar. Dil akıcı, kurgu sağlam, karakterler güzelce betimlenmiş. Ortasında katili doğru tahmin ettim. Yıldız Hanım her zamanki gibi.
Gelelim yazının başlığının ikinci bölümüne. Yaprak Öz'ün bu serisinin tüm kitaplarını aldım, okudum ve beğendim. Bu sefil güncede hepsi hakkında bir iki satır yazmaya çalıştım. Kâriye önerdim. Amma velakin herhalde değiştim son kitaptan bugüne. Hayatımda önemli değişiklikler oldu. Bunun da bana etkileri olmuştur kesin. Bir çok etkiyi gözlemliyordum da okuma beğenime etkilerini de bu kitapta gördüm.
Yıldız Alatan'a gıcık oldum! Kendini beğenmiş, kibirli, egosu yüksek biri gibi geldi bana. Yok! bunu doğrudan söyleyecek kadar kötü eylemleri yok. Bilakis sufrajetlikteki sağlam duruşu, bir şeyi bitirinceye kadar yarım bırakmaması, aşçılığı, marifetleri gayet sağlam hasletlerdir. Ancak, hani okullarda birarada toplaşıp kikirdeşen gıcık kızların bir ekseni, bir başını çeken, bir popüler (en popüler) kızı olur ya güzelce. İşte aynı onun milf hali gibi geliyor.
Kitaba gelecek olursak, gıcık olsam da başlayınca bırakamıyorsunuz. 192 sayfa, iş sonrası okumalarla iki günde bitiyor. Siz bilirsiniz yani.