İki odada briç oynayan dört kişi, katil koleksiyonu yaptığını söyleyen ev sahibi odaların birinde şöminenin yanında oturuyor. Oyunun sonunda evsahibinin bıçaklanarak öldürüldüğü farkediliyor. Poirot'nun takımında bir polis, bir asker ve bir polisiye yazarı vardır. Diğer takım muhtemel katillerden mürekkeptir. Elbette ki kimse katili görmemiştir. Poirot küçük gri hücrelerini hareketlendirir.
Standart Agatakristi romanıdır. Eski basımını okuduğumdan (eski kitap kurtları bilir) ilk sayfalarda karakterlerin tanıtımını görünce bir hoş oldum. İlk yarıyı bitirdiğinizde; Bayan Kristi kişiler hakkında fiziksel bir tasvirde bulunmadığı halde, tüm karakterleri gözünüzde canlandırabilirsiniz. Son yarıda (mutad üzre) şaşırtmacalar belirir, katil konusunda kararsız kalırsınız. Nihayet son bölümde Poirot kartları açar. Kimileri şaşırır (bendenizin çokça yaptığı gibi), kimileri "ben demiştim" der. Nihayetinde fazla da hacimli olmayan bu draje gibi polisiyeler size iyi ve meraklı bir zaman geçirtir.
Yolculuklarda, plajda, her yerde okunabilecek haribo gibi kitaptır. Okuyanı sıkmaz, ilk elli sayfadan sonra sarar, bitirmesi uzun da sürmez. Ünlü düşünür Recep İvedik'in dediği gibi tam "okumalık kitap". Üstelik zihninizi "crush candy"den fazla çalıştıracağına garanti veririm.