Akşam kafayı boşaltmak için izlediğim, bittikten sonra beni ters köşeye yatırarak kafa yorduğum filmdir.
Tedaviden Önce |
Borçları hafiften sıkıntı veren (sıhıntı yok beybi !), bebek bekleyen ve düğün hazırlıkları yapan bir nişanlıya sahip, özürlü bir erkek kardeşe (+ sinir ötesi bir babaya) bakmak zorunda olan Elyıtbrindıl (böyle başrol ismi mi olur kardişim ?); tam da işten çıkarıldığı günde (ki o manyak organizasyonun kumpası olduğundan kıllanıyorum) acaip bir telefon alır. Arabasındaki bir sineği öldürmekle başlayan olaylar dizisi gittikçe çetrefilleşir.
Filmimiz düşük bütçeli. Holivut yapımı. Kast mütevazı (bir tek Ronpörlmın'ı tanıyoruz). Efektler, inandırıcılıktan uzak. Bu bileşenler bir araya geldiğinde pek sıkıcı bir netice ile yüzyüze olduğunu zanneden sinefiller, yanılırlar.
İzleyenin kültürel arkaplanına bağlı olarak : eğitim eleştirisi de, kapitalizm eleştirisi de, fıtrat (yalınız bu kelimeyi muktedirlerden (özellikle de en kötüsünden) çok daha önce kullanıyor olmamı belirtmek isterim) eleştirisi de içermektedir.
Her günahın bir değeri var mıdır ?
İnsanın içinde gizli bir canavar yatmakta mıdır ? (ki Markveber'i tanımam etmem, ama Doktor Ceykıldan Mistır Hayd'a dönüşümü iyi canlandırmış.)
Tedaviden Sonra |
Para hırsının sonu var mı ?
Para size neler yaptırabilir ?
Ne kadar gidebilirsiniz ?
(kafa yorduğum diğer soruları yazamayacak kadar tembel bir insan olduğumdan burada kesiyorum.)
gibi soruları soran, cevabı ise (pek polyanna) bir sonla veren güzelcene bir kordeladır.
Neticede; sabi sübyanla (ve sinema kezbanı tayfayla) zinhar izlenmeyecek, ama kurgusal gerilimden de hoşlanan bir sinefilseniz kaçırmamanız gereken ilginç bir yapımdır.